Suriye’nin başkenti Şam’da, 600’den fazla katılımcının yer aldığı Ulusal Diyalog Konferansı gerçekleştirildi. Bu konferansta, ülkenin bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve İsrail’in Suriye’nin egemenliğine yönelik ihlallerinin sona erdirilmesi gerektiği vurgulandı.
Halk Sarayı’nda sabah saatlerinde başlayarak gün boyu devam eden etkinlik, çalıştaylarla zenginleştirildi ve sona erme töreniyle tamamlandı.
Kapanış töreninde Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile hükümet yetkilileri yer aldı.
Hazırlık Komitesi Başkanı Huda El-Atasi, kapanış bildirgesini kamuoyuna açıkladı.
Bildirgede, ülkenin parçalanmasına veya toprak kaybına karşı çıkılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, İsrail’in egemenliğe yönelik saldırılarının kınanarak, bu ihlallerin net bir saldırı olduğu ifade edildi.
İşgalin acilen sona erdirilmesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun açıklamalarının reddedilmesi ve uluslararası toplumun Suriye halkına yönelik saldırıları durdurması gerektiği çağrısı yapıldı.
Geçiş sürecinde anayasal boşlukların doldurulması için geçici bir anayasal bildirgenin oluşturulmasına, bu çerçevede yetkinlik ile adil temsil esaslarına dayanan geçici yasama meclisinin kurulmasına dikkat çekildi. Ayrıca kalıcı bir anayasa taslağı için bir komisyon oluşturulması önerildi.
Bildirgede, ifade özgürlüğünün teminat altına alınması, insan haklarına saygının esas olması, kadın haklarının korunması ve etnik, dini ya da mezhepsel ayrımcılığın reddedilmesi gerektiği vurgulandı.
Şiddet, nefret söylemleri ve intikamcı tutumların reddedilmesi gerektiği belirtilerek, toplumsal barış için atılması gereken adımlara önem verildi.
Siyasi katılımın artırılması ve toplumun tüm kesimlerinin bu süreçte yer alması için yasaların çıkarılması önerildi. Ekonomik gelişimin hızlandırılması adına yaptırımların kaldırılması talep edilirken, sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesine ve toplumsal diyalog kültürünün güçlendirilmesine vurgu yapıldı.
Ayrıca, vatandaşlık ilkesinin güçlendirilmesi, kamu kurumlarının reforme edilmesi ve eğitim sisteminin iyileştirilmesi konuları ön plana alındı.
Konferansın kapanışında, bildirgenin Suriye’nin özgürlük, adalet ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir geleceği için bir taahhüt niteliği taşıdığı ifade edildi.
Halk Sarayı’nda gerçekleştirilen konferansın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Ahmed Eş-Şara, “Silahın devletin elinde toplanması bir zorunluluktur” sözleriyle Suriye’nin yaşadığı zorluklara değindi. Ülkenin yaralarının sarılması ve iyileşmesi için birlik içinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
Suriye halkının vatanına olan bağlılığını hatırlatan Şara, “Suriye, sizlere güveniyor. Onu ihmal etmeyeceğinize inanıyorum” dedi.
Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Suriye’nin sistematik bir savaşla karşı karşıya kaldığını belirterek, “Egemenliğimize ve kimliğimize yönelik hiçbir tecavüzü kabul etmeyeceğiz” mesajını verdi.
Dün başlayan konferansa 600’den fazla davetli katıldı. İkinci günde, Hazırlık Komitesi’nin çalışma programları üzerine çeşitli çalıştaylar düzenlendi.
Topçu, bu konferansın farklı inançlardan insanları bir araya getirerek Suriye’nin milli birliğine büyük katkı sağladığını ifade etti. Böylece, toplumda uyumlu bir ortam yaratmanın önemine de dikkat çekildi.
Suriye’nin tanınmış sanatçılarından Muna Vasıf, diyalog ve açık iletişimin önemini vurguladı. Geçmişte yaşananların göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Vasıf, eğitim sisteminin tüm seviyelerini kapsaması gerektiğini ve kadınların rolünün güçlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Kongreye katılan Türkmen temsilcisi Tarık Sulo Cevizci ise etkinliğin başarılı geçtiğini açıkladı ve yeni yönetimin etnik ya da mezhepsel bir yapı oluşturmayacağına dair umutların var olduğunu belirtti.
12 Şubat’ta kurulan Hazırlık Komitesi, konferansın yurt içi ve yurt dışındaki temsilcilerin katılımıyla gerçekleştiğini kaydetti. Toplantılar aracılığıyla, Suriye’nin siyasi geleceği için ana başlıklar üzerinde tartışmalar yapıldı.
Hazırlık Komitesi, konferans öncesinde çeşitli illerde 30’dan fazla toplantı gerçekleştirdi ve 4 binden fazla katılımcının yer aldığı bu buluşmalarda, Suriye’nin farklı bölgelerinden sessiz kalanların sesinin duyurulmasını amaçladı.
Ayrıca, terör örgütü PKK/YPG’nin kontrolünde bulunan Haseke ve Rakka illerinin temsilcileriyle de Şam’da oturumlar düzenlenmiştir.
