İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını sürdürmeye devam ediyor. Son olayda, Kassam Tugayları, esir durumunda bulunan İsrailli Omri Miran’ın (48) görüntüsünü kamuoyuyla paylaştı.
Miran, İsrail halkına bir çağrıda bulunarak, esir takası anlaşması için Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ikametgahı önünde büyük bir gösteri düzenlenmesini istedi.
Miran, “Burada ikinci doğum günümü geçirdim ama kutlama yapamadım. Bir buçuk yıldır esir durumdayım ve mutlu değilim. Sürekli bombardıman korkusu içinde yaşıyoruz. Tabut içinde geri dönmeden önce bir takas anlaşmasının sağlanması gerekiyor.” dedi.
İsrailli esir Miran, “Netanyahu’nun evinin önünde büyük bir protesto düzenlemenizi istiyorum. Umarım kızlarım da o gösteride yer alıp televizyondan onları görebilirim.” ifadelerini kullandı.
Miran, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı askeri baskının sadece esirlerin hayatını tehdit ettiğini belirterek, “Netanyahu’ya güvenmeyin. Askeri baskı bizi öldürüyor. Yalnızca bir takas anlaşması bizi evimize döndürebilir. Evimize dönebilmemiz için her şeyi yapmanızı istiyorum. Kızlarımı, eşimi ve dostlarımı özlüyorum. Durum oldukça zor. Güvenli bir şekilde geri dönmemiz için çabalayan herkese teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.
Miran, Netanyahu’nun destekçilerini de eleştirerek, esirlerin durumuna kayıtsız kaldıklarını ve ölümlerinin tercih edildiğini vurguladı.
Öte yandan, Gazze’den daha önce serbest bırakılan İsrailli esirlere seslenerek, yaşadıkları zorlukları paylaşmaları ve halkı bilgilendirmeleri gerektiğini belirtti. ABD Başkanı Donald Trump’a da Netanyahu’ya baskı yapması çağrısında bulundu.
Yiyecek sıkıntısına dikkat çeken Miran, Gazze’deki geçiş noktalarının kapatıldığını ve bu nedenle temel ihtiyaçların temininde güçlük yaşandığını ifade etti.
Miran, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’i, 7 Ekim olaylarının sorumluları olarak gösterdi ve “Onlar yüzünden buradayım, onların yüzünden devlet çöküşe sürükleniyor.” dedi.
İsrail kamuoyu, Gazze Şeridi’nde 59 İsrailli esirin bulunduğunu, bunlardan 24’ünün hayatta olduğunu tahmin ediyor. Bununla birlikte, İsrail hapishanelerinde 9 binden fazla Filistinli tutuklu bulunuyor. Bu Filistinli mahkumlar, işkence, açlık ve tıbbi ihmaller gibi zorluklarla karşı karşıya kalarak birçok ölümle sonuçlanan ağır koşullar altında yaşamlarını sürdürüyorlar.
İsrail Hava Kuvvetlerinden emekli olan yaklaşık 1000 pilot ve yedek asker, Gazze’ye saldırıların esir takası anlaşması için durdurulması çağrısında bulundu. Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, bu çağrıyı yapan askerlerin ordudan atılması yönündeki kararını onayladı.
Donanma, zırhlı birlikler, askeri istihbarat, askeri doktorlar, Mossad, akademisyenler ve emekli Dışişleri Bakanlığı mensupları da bu çağrıya destek verdi.
Ayrıca, eski Başbakan Ehud Barak’ın da aralarında bulunduğu 1525 asker, esirlerin derhal evlerine dönmeleri için Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulması yönündeki çağrılara destek veren bir bildiri imzaladı.
Buna karşılık, Başbakan Netanyahu, esir takası için yapılan bu çağrıları “bir avuç yabani ot” olarak nitelendirerek, lideri olduğu koalisyon hükümetini devirmeye çalışmakla suçladı.