Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olarak bilinen YPG, Şam yönetimini oyalarken büyük bir çatışmaya hazırlanıyor. Edinilen verilere göre, YPG silahlı grubu, Deir el Zor, Rakka, Tabka, Ayn İsa, Menbiç, Halsa, Deir Hafir, Aynel Arap, Rasulayn ve Tel Abyat cephelerine yoğun bir şekilde silah ve mühimmat ile terörist yığınağı yapıyor. YPG’nin üst kademe komutasında önemli değişiklikler yapılırken, İran’ın örgüte desteğinin son dönemde büyük ölçüde arttığı bildirilmektedir.
‘OYALAMA’ TAKTİĞİ DEVREDE
Türkiye Gazetesi’nden alınan bilgilere göre, YPG ve SDG arasında konuşan kaynaklar, sözde Rojova Özerk Yönetimi’nin Suriye, Türkiye ve Irak yönetimlerini oyalama stratejisi izleyeceği yönünde bilgiler paylaştı.
50 BİNİ GEÇTİ
Son üç ayda ABD askeri yardımları en düşük seviyeye inerken, İran desteği önemli ölçüde artış gösterdi. Tahran yönetimi, daha önce Suriye’de bulunan ancak 8 Aralık devrimi sonrasında ülkeden ayrılmak zorunda kalan 9 bin İran destekli Şii silahlı grubu PKK bölgelerine geri taşıdı. Ayrıca, 10 binden fazla Dürzi ve Nusayri bireyin sivil olarak Haseke’ye ulaşarak PKK/YPG saflarına katıldığı bildirilmektedir. İran ve Irak’tan gelen desteklerle birlikte, Suriye’nin çeşitli bölgelerinden katılımlarla bu sayının 50 bini aştığı ifade ediliyor.
“TESLİMİ KABUL ETMEYECEKLER”
PKK/YPG terör örgütünde yer alan “Bozan R.” kod adlı terörist, örgütün zor duruma düştüğü her an müzakere, Suriye’nin birliğini sağlama gibi yapıcı mesajlarla büyük bir çatışma hazırlığının arka planda gizlendiğini belirtti. Rojova’nın, dört parçalı Kürdistan projesinin merkezi olarak düşünüldüğünü ve teröristlerin ya da silahların Şam’a teslim edilmesine kesinlikle izin vermeyeceklerini vurguladı.
KANDİL’DEN YPG’YE 300 DOLAR MAAŞ
YPG, Dürzi, Nusayri, Ezidi, Süryani, Mürşidi ve İsmaili gibi farklı etnik ve dinî grupları kendi bünyesinde toplayarak Şam’a alternatif bir merkez oluşturmayı hedefliyor. Askeri anlamda da bu farklı gruplardan silahlı birimler oluşturan YPG, tüm örgütün askeri yapısında köklü değişiklikler gerçekleştiriyor. Kısa süreli eğitimden geçirilenler, temas hatlarına yerleştirilmekte ve YPG’nin tüm saha komutanlıklarına Kandil’den gelen tecrübeli teröristler atanmakta. Malikiye başta olmak üzere birçok noktada bu katılımlar için kamplar inşa edilmişken, teröristlere ise 300 dolar maaş verilmektedir.
Araplara GÜVEN DUYULMUYOR
Karakozak-Tişrin hattına özel bir önem veren YPG, tüm bölge sorumluluğuna mayıs ayında Kandil’den Suriye’ye gönderilen 1994 yılından bu yana PKK içinde bulunan Cemil Habad’ı atadı. Bozan R, yeni dönemde Nusayri ve Dürzilere daha fazla önem verilmesinin yanı sıra SDG bünyesindeki Arapların güvenilmez olarak görüldüğünü ifade etti. Ancak, PKK’lı kaynak, özerk yönetim planı çerçevesinde Arapları yanlarında tutma arzusunu da dile getirdi. Mansura hattı, örgütün yeni operasyon merkezi haline gelirken, bu nedenle en büyük tahkimatların bu bölgede gerçekleştirildiği aktarılıyor.
“SAVUNMA DEĞİL, TAARRUZ PLANLIYORLAR”
SDG’de üst düzey bir yönetici olan İbrahim Abdullah, terör örgütünün hazırlık stratejilerinin savunma amaçlı değil, taarruz odaklı devam ettiğini belirtti.