Sultan III. Selim döneminde inşa edilen ve Sultan II. Abdülhamid döneminde genişletilerek devlet sarayı haline getirilen Yıldız Sarayı kompleksi, yaklaşık 6 yıllık bir restorasyon sürecinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir törenle ziyarete açıldı. Erdoğan’ın konuşmasında, saraya girişlerin ağustos sonuna kadar ücretsiz olacağı duyuruldu.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmada İstanbulluları, kültür ve sanat camiası mensuplarını ve değerli misafirleri selamladı. Yıldız Sarayı’nın restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla tarihi ve kültürel değerlerin korunduğunu belirterek, sarayın bugünden itibaren ziyaretçilere açıldığını söyledi. Sarayın yeniden eski görkemine kavuşmasında emeği geçenlere teşekkürlerini ileten Erdoğan, Yıldız Sarayı’nın tarihi ve kültürel önemine vurgu yaptı.
Yıldız Sarayı’nın tarihi serencamını detaylarıyla anlatan Milli Saraylar Başkanı, sarayın Osmanlı dönemindeki önemine ve yaşadığı değişimlere değindi. 200 yıllık tarihine tanıklık eden Yıldız Sarayı’nın, Osmanlı’nın sancılı yıllarına şahitlik ettiği ve II. Abdülhamid döneminde tahta geçmesiyle adının Yıldız Sarayı olarak anılmaya başlandığı belirtildi.
Yıldız Sarayı’nın Osmanlı döneminde devletin idari merkezi olarak kullanılmasının yanı sıra mimari özellikleriyle diğer saraylardan ayrıldığı ve birçok farklı fonksiyona hizmet ettiği vurgulandı. Sarayın, Sultan II. Abdülhamid’in döneminde toplam 12 bin kişinin yaşadığı bir yer olduğu bilgisine yer verildi. Yıldız Sarayı’nın özgün mimarisi, bahçesi ve tarihi eserleriyle dikkat çeken bir yapı olduğu ifade edildi.
Ayrıca, Yıldız Sarayı’nın Milli Mücadele tarihinde de özel bir yere sahip olduğu ve Gazi Mustafa Kemal’in burada tarihi bir görüşme gerçekleştirdiği hatırlatıldı. Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla Yıldız Sarayı’nın müze olarak hizmet vermeye hazır hale geldiği ve ziyaretçilere ücretsiz açık olduğu belirtildi.
Erdoğan’ın konuşmasında ayrıca, Türkiye’nin tarihi eserlere ve kültürel mirasa verdiği önem vurgulandı. Yıldız Sarayı’nın restore edilmesi ve halka açılmasıyla birlikte ülkedeki diğer tarihi eserlere de sahip çıkılacağı ve korunacağı ifade edildi. Restorasyon çalışmalarının devam ettiği diğer tarihi eserlerin de önemine vurgu yapılırken, milletin kültürel mirasa sahip çıkması gerektiği vurgulandı.