Oxford Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Profesörü Michael Wooldridge, mevcut yapay zeka teknolojisinin, 2. Dünya Savaşı sırasında Mihver Devletleri tarafından şifreli iletişim sağlamak amacıyla kullanılan karmaşık Enigma kodunu, Alan Turing ve ekibinin harcadığı süreden çok daha kısa bir zaman diliminde çözebileceğini öne sürdü.
Wooldridge, yapay zeka uygulamalarının, Enigma şifrelemesinin modern bilgisayar ve istatistik karşısında dayanamayacağını belirterek, günümüz teknolojisinin bu tarihi şifreyi hızla kırabileceğine dikkat çekti.
ENIGMA KODUNUN KARMAŞIKLIĞI
Enigma makinesi, bir daktilo yapısına benzeyen, her biri 26 pozisyona sahip olan üç rotor, bir reflektör ve harf çiftlerini değiştirmenin mümkün olduğu bir bağlantı panosundan oluşan karmaşık bir elektromekanik araçtı.
Bu mekanizma sayesinde, aynı tuşa iki kez basılması durumunda bile her seferinde farklı harflerin üretilmesi sağlanırken, başlangıç ayarlarının her 24 saatte bir değiştirilmesi şifrenin karmaşıklığını daha da artırıyordu.
TURING’İN ŞİFRE KIRMA YÖNTEMİ VE YAPAY ZEKA ENIGMA KODU ÇÖZÜMÜ
Alan Turing ve ekibi, Nazi mesajlarını çözmek amacıyla “Bombes” adı verilen makineleri kullanarak milyonlarca olası permütasyonu süzgeçten geçirmişti. Enigma’nın sağladığı güvenlik, insanların kontrol edemeyeceği kadar fazla şifreleme olasılığına dayanıyordu.
Profesör Wooldridge, günümüzde Bombes makinelerinin mantığını bir yazılım programında yeniden oluşturmanın son derece basit olacağını ve hatta ChatGPT gibi bir yapay zeka modelinin bu görevi üstlenebileceğini ifade etti.
Wooldridge, günümüz bilgisayarlarının hızı ve modern istatistik ile hesaplama yöntemleri sayesinde, “Bombes’in yoğun iş yükünün çok kısa bir sürede tamamlanabileceğini” savunuyor. Bu durum, Turing’in döneminden itibaren teknolojideki büyük ilerlemeleri ve yapay zekanın karmaşık şifreler çözme potansiyelini net bir biçimde gözler önüne seriyor.