Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen bir konser sırasında fenalaşarak yere düşen Volkan Konak, hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybetti.
58 yaşındaki sanatçı, son yolculuğuna Trabzon’un Maçka ilçesinde duygu dolu anlarla uğurlandı.
Volkan Konak’ın son anlarına tanıklık eden Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, olayla ilgili bilgiler paylaştı.
tv100’e konuk olan Kocatürk, o gece yaşananları anlattı.
“DÜŞTÜĞÜ ANI GÖRMEDİM, SAHNEYE ATLAYANLAR OLDU SANDIM”
Öncelikle sevenlerine başsağlığı dile getiriyorum. Hepimiz oldukça üzgünüz. O gün Kıbrıs’ta bayram tatilimi geçiriyordum ve oteldeki masamızdan uzaktaydım. Volkan’ın sahnede düştüğünü göremedim. Birden bir sessizlik oluştu; sahnede hareketlilik olunca, sanatçıya sarılmak isteyenlerin olduğunu düşündüm. Ardından, “Doktor var mı?” anonsu geldi ve hemen sahneye yöneldim.
“NEFES ALMIYORDU, NABIZ YOKTU”
Oraya geldiğimde, rahmetliyi yan çevirmişlerdi; biraz kusmuştu. Bu, aspirasyon riskini önlemek için yapıldı. O anda yaşam bulguları kontrol edilmemişti ve benim sahneye gelmemle etrafta bir kalabalık oluşmuştu. Sahne önünde bulunarak durumu açıklığa kavuşturmaya çalıştım.
Yan pozisyondayken tekrar sırt üstü çevirdim ve nefes alıp almadığını kontrol ettim. Ne yazık ki nefes almıyordu ve nabız yoktu. Ağız içindeki atıkları temizledikten sonra, hayati belirtiler üzerine endişeler vardı; ama sahne arkadaşları böyle bir sağlık öyküsü olmadığını belirtti.
“SAHNEDE ARALIKSIZ MÜDAHALE ETTİK”
Orada başka doktor arkadaşlar da buluyordu. Ben yaşam bulgusu olmadığını görünce, arkadaşlarla birlikte ağızdan ağıza solunum ve kalp masajı yapmaya başladım. Müdahaleler arasında durarak kontrol ettik; amacımız beynin oksijensiz kalmasını engellemekti. Ambulansa haber verdik ve geldiğinde, hastaneye acil olarak kardiyoloji ve yoğun bakım ekiplerinin hazırlanmasını istedik.
Ambulans gelene kadar tüm doktor arkadaşlarım yardımlarını esirgemedi. O sırada otelin sağlık görevlisi yanımızdaydı ve toplamda dört doktor müdahale ediyorduk.
“YAŞAM BULGUSU YOKTU”
Ambulans geldiğinde hemen damar yolunu açtık. Adrenalin gibi kalbin çalışmasını destekleyen ilaçları uygulamaya başladık ve entübasyon gerçekleştirdik. O süre boyunca ağızdan ağıza solunum yapıyordum. Kalp ve akciğer canlandırma işlemi 20-25 dakikalık bir süre boyunca devam etti ve bu süre içinde hiç yaşam bulgusu olmadı.
Hayat bulgusu olmadığı için müdahale etmeye devam ettik. Kalp ritmini görmek amacıyla bir akıllı saat de kullanmaya çalıştık fakat orada da herhangi bir ritim tespit edilemedi.
Sahneden inme aşamasında ayağım sıkıştı ve yere düştüm. Otel görevlisi, o anda kalp masajına aralıksız devam etti. Ambulansta kalp ritmini kontrol etmeye çalıştık ama yine de bir ritim yoktu.
