Son dakika gelişmesi: “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlamasıyla tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bugün bir kez daha mahkeme önüne çıktı. Duruşma, “Ümit Özdağ tahliye mi olacak? Ceza mı alacak?” sorularıyla başladı ve mahkeme heyeti nihayet kararını açıkladı.
SON DAKİKA | ÜMİT ÖZDAĞ İÇİN TAHLİYE KARARI
Mahkeme, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’a 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezası verdi. Özdağ’ın cezaevinde geçirdiği süre göz önünde bulundurularak tahliye kararı alındı.
Mahkeme önünde bekleyen kalabalık, duruşma sonucunu Genç Osman Türküsü eşliğinde coşkuyla kutladı.
7 YIL 10 AYA KADAR HAPSİ İSTENİYORDU
Duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasını yeniden dile getirdi. İlk mütalaadan farklı olarak, suçun zincirleme şekilde işlendiği belirtilmiş; Özdağ için 1 yıl 10 aydan 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası talep edilmişti.
MANSUR YAVAŞ’TAN DESTEK
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, duruşmada yer aldı ve tahliye kararı sonrasında “Adaletin çok gecikmiş bir tezahürü” şeklinde bir yorumda bulundu.
“BOZKURT ÜMİT” SLOGANLARI
Duruşma salonuna alkışlar ve “Bozkurt Ümit” sloganları ile giren Özdağ, aynı coşkuyla salondan ayrıldı.
ÖZDAĞ’DAN TAHLİYE SONRASI İLK AÇIKLAMA: “ANAYASAL VE YASAL HAKLARIMIZ GÜVENCE ALTINDA DEĞİLDİR”
Özdağ’ın tahliye kararı sonrasında cezaevinden çıkan görüntüleriyle birlikte ilk açıklaması da geldi. Özdağ, şunları ifade etti:
“Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nden geldiğini öne süren belgede adımın yer almadığı halde ‘Ümit Özdağ’ın adı yazıyor’, ‘o tahrik etti’ gibi iddialar, mahkemede iki kez tekrarlandı. Tüm bu duruma rağmen ceza verildi. Ancak istinaf ve yargıtay süreçleri mevcut. Görülecek ki bu kararı boşa çıkaracağız. Türk halkı, vicdanında bu kararı onaylamamıştır. Burada, hukuk sisteminin nasıl muhalefeti baskı altına almak için kullanılabileceğine dair açık bir örnek yaşandığını gördük. Yaklaşık 5 ay boyunca tek kişilik hücrede tutuldum. Suçsuz olduğuma dair yüzlerce delil var, ancak suçlu olduğuma dair tek bir kanıt dahi bulunmuyor. 5 ay boyunca fiziksel güç kullanarak hapsedecekler. Anayasal ve yasal haklarımızın güvence altında olmadığı aşikar. Herkesin eşit vatandaş olduğu, farklı hukukun uygulanmadığı bir Türkiye’nin inşa edilmesi adına yeniden düşünmemiz gerekiyor.”