Türkiye, son 40 hafta içinde genel ve yerel olmak üzere iki seçime şahitlik etti. Seçim süreçleri ülke genelinde gerginlik ve yorgunluk hissiyatını beraberinde getirdi, millet artık yoruldu.
Şimdi önümüzde dört yıl boyunca seçimsiz bir dönem var. Ancak bölgede yaşanan belirsizlikler ve çatışmalar devam ediyor. Son 30 yılda ülkemizin sınırlarının etrafında 13 savaş yaşandı ve hala devam etmekte olanlar var.
Suriye’nin durumu herkesçe malum. Güneydoğu sınırımızdaki terör tehdidi ve Gazze’deki insan hakları ihlalleri sadece 500 km uzaklıkta.
2019 yılında yüzde 11 olarak kaydedilen enflasyon oranı, son dönemde yaşanan olaylar nedeniyle yükseldi. Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve 6 Şubat depremleri, enflasyonun artmasına neden oldu.
Ülkemizde anormal durumlarla karşı karşıya olduğumuz bir gerçek. Bu nedenle normalleşme ve yumuşama ihtiyacı oldukça önemli.
Son zamanlarda yaşanan siyasi gelişmeler, normalde diğer ülkelerde pek dikkat çekmeyecek olaylar ancak Türkiye’de büyük yankı uyandırıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki görüşmeler, önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu diyalog sürecini “yumuşama” olarak nitelendirirken, Kılıçdaroğlu ise “normalleşme” olarak adlandırdı. Türk siyasetinde yaşanan bu gelişmeler, hem yumuşama hem de normalleşme anlamına geliyor.
Muhalefetin yumuşama adımları, sorunların çözümüne katkı sağlayabilir. Sorunların müzakere yoluyla çözülmesi, mücadeleden daha etkin olacaktır.
Bugün yapılacak olan CHP ev sahipliğindeki buluşma, umarım siyasi açıdan olumlu sonuçlar doğurur. Son olarak, CHP Genel Başkan Yardımcılarının bakanlarla gerçekleştirdiği ziyaretlerin önemi ve DEM konusundaki endişeler de dikkate alınmalı.
Ferhat Murat / Haber7