ABD’de Donald Trump yönetimi, basın üzerindeki kontrolü artırmaya yönelik yeni düzenlemeleri uygulamaya devam ediyor.
Beyaz Saray, hangi medya kuruluşlarının ve muhabirlerin ABD Başkanı Donald Trump ile ilgili basın havuzuna katılacağı konusunda belirleyici bir rol üstleneceğini duyurdu.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE
Beyaz Saray Basın Sekreteri Karoline Leavitt, düzenlediği basın toplantısında, “Bu yönetim, Beyaz Saray basın grubunun Air Force One ve Oval Ofis gibi önemli alanlarda kimlerin ayrıcalıklı erişim sağlayacağını belirleyeceğini” ifade etti.
Bu açıklama, Trump’ın Meksika Körfezi’nin adını “Amerika Körfezi” olarak değiştirme talebine karşı duran Associated Press (AP) haber ajansının engellenmesinin hemen sonrasında geldi.
BEYAZ SARAY “SORUMSUZ HABERCİLİKLE” SUÇLADI
Beyaz Saray Muhabirleri Derneği (WHCA), daha önce daha küçük gruplara basın erişim izni verilmesine yönelik uygulamalara öncülük eden 10’dan fazla gazetecinin dönüşümlü haber planlamasını sağlıyor.
Leavitt, WHCA’nın Beyaz Saray’da basına erişim konusunda ‘tekel olmaması gerektiği’ni vurguladı ve mevcut eski medya kuruluşlarının havuza katılmaya devam edeceğini, yanı sıra yeni seslerin de aralarına katılmasını umduğunu belirtti.
Trump’ın geçen ayki Meksika Körfezi’nin adını değiştirme konusundaki kararının ardından, AP, körfezin geleneksel adını kullanmaya devam edeceğini ve Trump’ın değişiklik çabalarını dikkate almaya hazır olduğunu duyurdu.
İlk olarak Beyaz Saray, AP muhabirlerinin Oval Ofis ve Air Force One’a erişimlerini kısıtlayarak, ajansı ‘sorumsuz ve dürüst olmayan habercilik’ yapmakla suçladı.
“BASININ BAĞIMSIZLIĞI ZEDELENDİ”
Trump tarafından atanan ABD bölge yargıcı Trevor McFadden, AP’nin Oval Ofis, Air Force One ve Beyaz Saray’a düzenlenen etkinliklere erişim taleplerini reddetti.
Haber ajansı, muhabirlerinin engellenmesine ilişkin kararın, haber yaparken kullanılan dili kontrol etmeye yönelik bir girişim olduğunu ve bunun ABD Anayasası’nın hükümetin ifade özgürlüğünü kısıtlamasına karşı yapılan birinci değişiklik korumalarını ihlal ettiğini savundu.
Leavitt, yargıcın kararını memnuniyetle karşıladı ve Beyaz Saray basın havuzunun daha fazla yayın organını kapsamasını istedi. Leavitt, “Beyaz Saray basın havuzunun 2025 yılı itibarıyla Amerikan halkının medya alışkanlıklarını yansıtması gerektiği konusunda hemfikiriz” dedi.
WHCA yaptığı açıklamada, bu kararı ‘Amerika Birleşik Devletleri’nde özgür basının bağımsızlığını zedelediği’ şeklinde değerlendirdi.