Son günlerde halk arasında “sarı serum” olarak bilinen tedavi yöntemi ile ilgili uzmanların uyarıları artış gösterdi. Sarı serum uygulaması sebebiyle hayatını kaybedenler olması, kamuoyunu bu tedavinin kimlere uygulanmaması gerektiği konusunda daha dikkatli olmaya yöneltti. Uzman Prof. Dr. Ali Kutlu, sarı serumun sihirli bir çözüm olmadığını vurgulayarak risk altındaki grupları detaylı bir şekilde açıkladı.
Halk arasında sarı serum diye bilinen uygulamanın genellikle C ve B vitaminleri, magnezyum, çinko gibi çeşitli vitamin ve mineralleri içerdiğini belirten Medical Park Ordu Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, “Sarı serumun içeriği sabit olmamakla birlikte, kişinin sağlık durumu ve doktor önerileri doğrultusunda farklı bileşenler eklenebilir. Bu serumlar genellikle bağışıklık sistemini desteklemek, yorgunluğu azaltmak ve kronik hastalıklara karşı direnci artırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ancak bu tür takviye tedavilerin tıbbi bir gereklilik halinde ve mutlaka doktor kontrolünde uygulanması gerektiği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
RİSKLİ GRUPLARI TEKER TEKER SIRALADI
Bu serumların her bireyde aynı etkiyi göstermediğini ve her kişinin bağışıklık sistemi ile metabolizmasının farklı olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Kutlu, bazı kişilerde yan etkilere neden olabileceğinin altını çizdi:
“Bu serum özellikle alerjik bünyeye sahip olanlar, kronik hastalıkları bulunanlar (şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, karaciğer hastalıkları), hamileler ve emziren anneler için doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır. Bazı bireylerde tansiyon düşüklüğü, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi yan etkiler görülebilir. Ayrıca, böbrek ve karaciğer üzerinde ek bir yük oluşturabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Her bireyin bağışıklık sistemi ve metabolizmasının farklı olduğu akılda bulundurulmalı; bir kişiye iyi gelen bir uygulama, diğerinde alerjik reaksiyonlara ya da sağlık problemlerine yol açabilir. Bu nedenle bağışıklık güçlendirmek üzere bilinçsizce uygulanan serum tedavileri risk taşımaktadır.”
“SİHİRLİ BİR FORMÜL DEĞİL”
Bazı hastaların doktorlarından “Bana sarı serum verin, bağışıklığım güçlensin” şeklinde taleplerde bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Ali Kutlu, bu konuda ısrarcı olunmaması gerektiğinin önemine dikkat çekti. “Sarı serum, herkes için geçerli bir sihirli çözüm değildir. Eksiklikleri tespit edilmemiş vitamin ve minerallerin gereksiz yere alınması vücuda zarar verebilir. Sağlıklı bir bağışıklık sistemine ulaşmanın en etkili yolu dengeli beslenme, yeterli uyku, düzenli egzersiz ve stresi minimize etmektir. Eğer bir vitamin ya da mineral eksikliği mevcutsa, bu durumun tespit edilerek bireysel bir tedavi planı oluşturulması gerekmektedir. Her bireyin bağışıklık sistemi farklı çalışır; bu nedenle uygulanacak tedaviler de kişiseldir. Doktorunuza güvenin, bilinçsiz tedavi taleplerinden uzak durun ve sağlığınızı riske atmayın” ifadeleriyle hastalara uyarıda bulundu.
“BİRDEN FAZLA İLACIN AYNI ANDA KULLANILMASI DA TEHLİKE OLUŞTURABİLİR”
Herhangi bir ilaç kullanımının alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Ali Kutlu, bu konudaki riskleri şöyle açıkladı:
“Özellikle çoklu ilaç alerjisi ve ağrı kesici alerjisi olan hastalarda serum ya da enjeksiyon yoluyla verilen ilaçlarda bu risk artış göstermektedir. İlaçlara bağlı alerjik reaksiyonlar, basit deri döküntülerinden, kaşıntı ve şişlik gibi belirtilerden başlayıp, hayatı tehdit edebilen anafilaktik şoka kadar ilerleyebilir. Anafilaksi, ani gelişen ve acil müdahale gerektiren ciddi bir alerjik reaksiyondur. Deride kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık, gözlerde ve dudakta şişme, dil ve boğazda şişlik, nefes alma ve yutkunmada zorluk, göğüste hırıltı hissi, fenalaşma, mide bulantısı ve kusma gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Birden fazla ilacın aynı anda kullanılması, özellikle serum içerisinde karıştırılarak uygulanması anafilaksi riskini artırabilir. Ayrıca, seruma eklenen ve alerjik reaksiyonları önlediği sanılan bazı ilaçların anafilaksiyi tamamen engelleyemeyeceği akıldan çıkarılmamalıdır.”
Kaynak: İHA
