Samsung, teknoloji sektöründe önemli bir oyuncu olarak, ABD pazarındaki etkisini sürdürmek ve güçlendirmek amacıyla önümüzdeki dört yıl için stratejik bir plan geliştirmekte.
Mart 2025’te yayımlanan bilgilere göre, şirket, Kuzey Amerika halkla ilişkiler yönetiminde köklü değişiklikler yapmaya hazırlanıyor.
Mevcut Kuzey Amerika halkla ilişkiler başkanı Mark Lippert’in istifası sonrasında, Samsung’un bu göreve Trump yönetimi ile bağlantıları olan bir isim atamayı düşündüğü belirtiliyor.
Bu adım, Samsung’un Trump yönetimi ile daha yakın bir ilişki kurma stratejisini ortaya koyarken, ABD’nin siyasi ve ekonomik yapısında avantaj elde etme çabasını da yansıtıyor. Peki, bu değişimler ne denli kritik ve Samsung’un gelecekteki durumu nasıl şekillenecek?
SAMSUNG’UN TRUMP İLE YAKINLAŞMA STRATEJİSİ
Samsung’un bu stratejik adımının arka planında, ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde uygulamaya koyduğu ve planladığı tarifelerin etkisi yatmakta.
Trump, göreve gelir gelmez dış ticaret politikalarında sert değişiklikler yaparak, özellikle yabancı şirketler tarafından ABD pazarına ithal edilen ürünlere yüksek gümrük vergileri getireceğini duyurmuştu.
Bu durum, Güney Kore merkezli bir teknoloji devi olan Samsung’u doğrudan etkilemektedir. Zira ABD, Samsung’un en büyük pazarlarından biri ve burada yaşanabilecek herhangi bir maliyet artışı, şirketin rekabetçilik seviyesini tehdit edebilir.