İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde yaşayan 22 yaşındaki Şükrü Keleş, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle annesi Satı ve babası Yaşar Keleş ile birlikte evlerine yakın bir özel hastaneye başvurdu.
Hastanede damar yoluyla verilen ağrı kesici serumdan sonra takılan bir ikinci serum nedeniyle fenalaşan gencin ailesi, hemşireyi çağırdı. Ancak hemşire, doktorun gelmesini bekleyerek hastaya müdahale etmedi.
“NÖBET GEÇİRDİ, UYUTTUK”
Doktor geldiğinde baygın olan genç, acil müdahaale için yoğun bakıma alındı ve entübe edildi. Aileye durumu hakkında bilgi veren doktorlar, hastanın nöbet geçirdiğini ve nedeninin bilinmediğini belirterek, bu sebeple uyutulduğunu ifade etti.
Beyin tomografisi çekilen hastada bir hasar olmadığı bilgisi verildi.
HAYATINI KAYBETTİ
Sonrasında Keleş ailesi, çocuklarının başka bir hastaneye sevk edilmesini talep etti, ancak hastane yönetimi sevki geciktirdi. Saatler sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Şükrü Keleş, 8 gün sonra beyin ölümü yaşadı.
Cerrahpaşa’da tedavi altına alınan Keleş, 15 Şubat’ta yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata gözlerini yumdu.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’na gönderilen Keleş’in cenazesi, yakınları tarafından teslim alındıktan sonra 16 Şubat’ta Tekirdağ Marmara Ereğlisi’nde defnedildi.
Polis, olayla ilgili inceleme başlatırken, ailenin avukatı da suç duyurusunda bulundu. Hastane ile ilgili soruşturma açıldığı bildirildi.
“SERUMU TAKINCA OĞLUM KUSMAYA BAŞLADI”
Anne Satı Keleş, yaşadıkları durumu şu şekilde aktardı:
“Oğlumda bir soğuk algınlığı vardı, birlikte hastaneye gittik. Özel hastanede muayene oldu, serum yazdılar. İlk serum bittiğinde, ikinci serum takıldıktan sonra oğlum ‘Midem bulanıyor, kusacağım’ dedi. Hemşireye seslendim. Hemşire geldi, ‘Doktor gelene kadar çıkarmayacağız’ dedi. Oğlum, ‘Kolum yanıyor’ derken hemşire gitti. Kusmaya başladı, doktor ve hemşire tekrar geldiğinde oğlum baygındı.”
“Doktor, odadan çıkarken adrenalin hazırlayın diye seslendi. O zaman bir saatte o odada kaldılar. Saat dolduğunda, ‘Hayatı riski var, entübe ettik’ dediler. Yoğun bakıma aldılar.”
“YOĞUN BAKIM UZMANIMIZ İZİNDE DEDİLER”
Oğlunun yoğun bakıma alınmasının ardından saat 02.00 civarında durumuyla ilgili bilgi alan anne Keleş, “Doktorlar, ‘İdrarını yaptı, belki düzelebilir’ dediler. Sabah saat 08.00 gibi başhekim, doktorlar bizi odaya çağırdılar. ‘Uyanınca nöbet geçirip uyutuyoruz, nedenini bilmiyoruz’ dediler.
Yoğun bakım uzmanının izinli olduğunu söylediler. Bize, ‘Nöroloji uzmanımıza gönderdik, beyin tomografisine bakıldı, her şey normal’ dediler. Ancak o an yoğun bakım uzmanı yok dedik, sevk isteyince ‘Sevke gerek yok, bizim uzmanlarımız var’ dediler.”
“112’ye ‘acil’ yazmamışlar, bu yüzden 6 saat ambulans bekledik. Nihayet tartışmadan sonra 15 dakikada bir ambulans geldi.”
“O İĞNE İLK 5 DAKİKA YAPILSAYDI BÖYLE OLMAYACAKTI”
Keleş, oğlunun Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilmesinden sonra, “Cerrahpaşa’da da ‘Son anda getirmişsiniz, durumu iyi değil’ dediler. 8 gün kaldı, ‘Beyin ölümü gerçekleşti’ dediler. İlk müdahale önemlidir. O iğne zamanında yapılmış olsaydı bu durum yaşanmayacaktı,” şeklinde konuştu.
Anne Keleş, hemşire ve doktordan şikayetçi olduğunu dile getirerek, “Önerilerimize rağmen erken müdahale edilmedi. Bu yüzden sevk gecikti. 112’ye ‘acil’ yazmadıkları için 6 saat ambulans bekledik,” dedi.
“Serumun bilgisi, ilacı vardı. Otopsi ‘şüpheli ölüm, adli vaka’ diye geçti. Şu an sonuçları bekliyoruz. Hastaneden şikayetçiyiz,” ifadelerini kullandı.
“SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİM”
Baba Yaşar Keleş ise haklarını savunacaklarını belirtti: “Oğlum yoğun bakımdayken avukatımız aracılığıyla şikayetimizi dile getirdik. Gerekli işlemler yapılacak.”
“İlk müdahalenin yanlış yapıldığını, adrenalin iğnesinin 3-5 dakika içinde uygulanması gerektiğini öğrendik. Bizim canımız yandı, başkası yanmasın. Hukuki mücadelemi vereceğim,” dedi.
“MÜDAHALE EDİLSEYDİ OĞLUM YAŞAYACAKTI”
Elde edilen otopsi sonuçlarını beklediklerini kaydeden Keleş, “Şüpheli ölüm olmasından dolayı serum alerji yaptığında hızlı müdahale şarttır. Gerekirse başka bir yere sevk edelim dedik ama gereken müdahale yapılmadı,” ifadesinde bulundu.
“ÖZEL HASTANELERDE YAPILAN İŞLEMLER TİCARET AMAÇLI”
Baba Keleş ayrıca, hastaneden kamera görüntülerinin alındığını belirtti. “Özellikle özel hastanelerde yapılan işlemlerin ticari amaçlı olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden herkesin dikkat etmesini istiyorum. Bir can yandı, başka canlar yanmasın,” diyerek endişelerini dile getirdi.
“YOĞUN BAKIMDAN SORUMLU DOKTOR MUAYENE Mİ YAPMALI”
Keleş, “Yoğun bakımda bir doktorun olması gerekmiyor mu? Nöroloji uzmanı izinliyse kim karar verdi? Beyinde hasar olmadığı söyleniyordu, ancak ardından Cerrahpaşa’da hasar olduğu ifade edildi,” dedi.
“Sonuna kadar savaşımı vereceğim,” diyerek sözlerini sonlandırdı.
