Bilim insanları, robotlara insan benzeri bir dokunma hissi kazandıracak çığır açan bir teknoloji geliştirdi.
Düşük maliyetli, dayanıklı ve son derece hassas özelliğe sahip olan bu yeni nesil robotik deri, hafif dürtülerden sıcaklık değişimlerine ve bıçaklanma hissine kadar çok çeşitli dokunsal algıları “hissetme” yeteneğine sahiptir.
Bu yenilik, robotların çevreleri hakkında insan benzeri bir bilgi edinme yetisini artırarak, robotik alanda yeni bir dönem başlatabilir.
Farklı şekillerde kalıplanabilen, elektriksel iletken ve jelatin bazlı bir malzemeden üretilen bu deri, özel elektrotlarla donatıldığında, farklı dokunma ve basınç hislerine karşılık gelen yüz binlerce sinyali algılayabiliyor.
ROBOTİK DERİNİN AMACI İNSAN GİBİ HİSSETMEK
Dokunsal algılama, robotik alandaki bir sonraki büyük adım olarak değerlendiriliyor ve makinelerin dünyaya insan benzeri bir tepki verme yeteneğini geliştirmeyi hedefliyor.
Geleneksel elektronik deriler genellikle basınç ve sıcaklık gibi farklı hisler için ayrı sensörlere ihtiyaç duyarken, bu yeni robotik deri, tek tip “çok modlu” sensör kullanımıyla farklı türdeki uyaranları algılayabiliyor.
Bilim insanları, her bir sinyalin kaynağını doğru bir şekilde ayırt etmenin zorluğuna dikkati çekerken, çok modlu algılama malzemelerinin üretiminin daha kolay, dayanıklı ve maliyet etkin olduğunu belirtti. Bu özellikler, teknolojinin geniş çapta kullanıma ve uygun maliyete erişimini artırmaktadır.
ACIMASIZ TESTLER: YAKMA, DELME VE KESME
Araştırmacılar, sentetik derilerinin test sürecinde son derece sert yöntemlere başvurdu. Yumuşak, esnek ve elektriksel iletken olan jelatin bazlı hidrojeli eritip, insan elinin şeklini verdiler.
Daha sonra, bu elle bir ısı tabancası kullanarak ateş yaktılar, parmakları ve robotik bir kolla deldiler ve neşter ile keserek malzemenin değişik hasar türlerine nasıl tepki verdiğini gözlemlediler.
Bu sert testler, robotik derinin zorlu koşullar altındaki dayanıklılığını ve hassasiyetini ölçmeyi amaçlıyordu.
Yürütülen testler sırasında, derinin 860 binden fazla iletken yolu üzerinden toplamda 1.7 milyondan fazla veri toplandı.
Bu büyük veri seti, bir robotik sisteme entegre edildiğinde farklı dokunma türlerini tanıyabilen bir makine öğrenimi modelinin eğitilmesinde kullanıldı.
Böylece sistem, bir etkiyle karşılaştığında hafif bir dokunuş, kesik ya da sıcaklık değişimi olup olmadığını ayırt edebiliyor.
Çalışmanın ortak yazarlarından biri olan ve University College London’da robotik ve yapay zeka alanında öğretim görevlisi olan Thomas George Thuruthel, şu ifadeleri kullandı:
“Robotik derinin insan derisi kadar iyi bir seviyede olmadığına inanıyoruz ancak mevcut piyasa ürünlerinden daha iyi olduğunu düşünüyoruz.”
Bu teknolojinin, insansı robotlar, insan protezleri, otomotiv sektöründe ve afet yardımı gibi çeşitli alanlarda geniş çaplı uygulama potansiyeli barındırdığı belirtiliyor.