Prof. Dr. Ümit Özdağ, AK Parti’nin 2011 yılından bu yana izlemiş olduğu hatalı Orta Doğu, Suriye ve açık kapı politikası nedeniyle ülkemize 5 milyon kayıtlı Suriyeli geçici koruma altına alınmış sığınmacı, 2 milyon kaçak Suriyeli, 2 milyon en az Afgan, 2 milyon çeşitli Afrika ülkelerinden gelen insan ve 2 milyonu aşan insanlarla birlikte 13 milyonu aşan bir yabancı nüfus olduğunu dile getirdi. Her gün sınırlarımızdan bin ile bin 250 arasında insanın kaçak olarak giriş sağladığını belirtti. Ayrıca gümrük kapılarından para karşılığında, rüşvetle geçen bir çarkın varlığının yıllardan beri bilindiğini fakat açıklanmadığını ifade etti.
Özdağ, kaçaklara geçici sığınmacı statüsü veren ve oturma izni sağlayan yapının bürokrasi içinde oluştuğunu vurguladı. Bu konuda siyasetçi ve bürokrat iş birliğiyle oturma ve vatandaşlık satışının gerçekleştiğini söyledi. Ülkemizdeki Afrika büyükelçiliklerinde büyük sorunların olduğuna da değindi.
Bu durum karşısında Türk vatandaşlarının eczanede ilaç farkı öderken sığınmacıların ilacı bedava aldığını, ve bunun uzun yıllardır devam ettiğini aktardı. Türklerin doğum hızında düşüş gözlendiğini ve önemli bir zulme uğradıklarını ifade etti.
Özdağ, Suriyelilerin varlığının 2040 yılında 21 milyona ulaşacağını belirterek, Türkiye’deki durumun sürdürülemez olduğunu dile getirdi. Gaziantep’teki halkın tepkisi üzerine İçişleri Bakanının harekete geçtiğini ve sınırdan kaçakların sınır dışı edildiğini, ayrıca denetimsiz Suriyelilerin denetlenmeye başlandığını söyledi.
Özdağ, Suriye ile ilgili yaşanan gelişmeler sonrasında Türkiye’nin içine sürüklendiği tuzak üzerine değerlendirmelerde bulundu. Özgür Suriye Ordusu’nun Azez’deki saldırılarının ardından Türkiye ile ilgili hareketlerini bu sürecin bir parçası olarak gördüğünü aktardı.
Yaşanan bir olay sonrasında Türk vatandaşlarının tepkisine dikkat çeken Özdağ, Türk halkının yorgun, kızgın ve bıkkın olduğunu sözlerine ekledi. Türkiye’nin güvenliğinin siyasi yollarla sağlanması gerektiğini ve hukuk içinde çözüm aranması gerektiğini ifade etti. Ayrıca öfkenin sokağa değil sandığa götürülmesi gerektiğinin altını çizdi.
