Son dakika gelişmesi! 28 Mayıs 2022’de teröristlerin açtığı ateş sırasında şehit düşen Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un cenazesini almak amacıyla düzenlenen operasyon sırasında, Pençe-Kilit Harekatı bölgesindeki bir mağaradan metan gazı sızıntısından etkilenen askerlerimiz oldu. 6 Temmuz sabahında başlayan arama faaliyetleri sürecinde acı haberler art arda geldi ve ülke genelinde büyük bir yas havası esti. Bu trajik olayda 12 askerimizin şehit olduğu belirtildikten sonra, Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) yeni bir açıklama yapıldı. Bakanlık, düzenli olarak gerçekleştirdiği basın bilgilendirme toplantısında, şehit olan askerlerimizin yaşadığı olayla ilgili detayları aktardı.
MSB’nin açıklaması şöyle:
(Pençe-Kilit Harekatı Bölgesindeki 12 askerin şehit olduğu mağara olayıyla ilgili) Söz konusu mağarada, 1-5 Temmuz tarihleri arasında öncelikle bir keşif köpeği, ardından da Mayın ve El Yapımı Patlayıcı Tespit ve İmha Timi tarafından birinci katta arama tarama faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, basamaklı ve kademeli bir yapıda ikinci bir katın bulunduğu tespit edilmiştir.
(Pençe-Kilit Harekatı Bölgesindeki 12 askerin şehit olduğu mağara olayıyla ilgili) Gazdan etkilenen personelimizin tamamının aynı anda mağaraya girdiği, görev teçhizatlarının eksik olduğu ve gaz maskelerinin bulunmadığı, mağara içerisinde göçük meydana geldiği, tuzakların varlığı ve kimyasal gazın bulunduğu, şarapnel ile şehit olan ya da yaralanan silah arkadaşlarının olduğu iddiaları tamamen asılsızdır.
“KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN”
(Pençe-Kilit Harekatı Bölgesindeki 12 askerin şehit olduğu mağara olayıyla ilgili) Bu olayın nadir ve öngörülemez bir durum olarak geliştiği, sonuçlarının ise istenmeyen ve hepimizi derinden etkileyen bir şekilde doğduğu ifade edilmiştir. Benzer acıların yaşanmaması için ek tedbirlerin alınacağı ve gerekli derslerin çıkarılarak süreçlerin dikkatle gözden geçirileceği konusunda kimsenin endişesi olmamalıdır.
(Pençe-Kilit Harekatı Bölgesindeki 12 askerin şehit olduğu mağara olayıyla ilgili) Gerçeği çarpıtan iddialarla komplo teorileri üreten manipülatif söylem ve içerikler, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi karalama amacı güden bir dezenformasyon çabası olarak değerlendirilmiştir.