Fırat Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, depremler hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Aksoy, “Büyük bir depremin kırılan faylar üzerinde beklenmesi yanlış. Asıl tehlike, Palu-Bingöl arasındaki bölgededir. Bu alan uzun zamandır deprem üretmiyor ve sismik boşluk olarak adlandırılıyor. Depremin meydana gelme süresi dolmuş fakat henüz bir sarsıntı yaşanmamış. Bu durum, riski artırıyor.” dedi.
Prof. Dr. Aksoy, Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu faylarıyla dün İstanbul’da gerçekleşen depremler hakkında bilgi verdi. 2020 yılında sismik aktivitenin başladığını belirten Aksoy, “2020 öncesi Elazığ çevresinde yaklaşık 5 yıllık bir deprem etkinliği yaşandı. 24 Ocak 2020’deki depremden birkaç ay önce 5 üzeri iki sarsıntı meydana geldi ve ardından 2020 depremini yaşadık. 2020’nin sonlarında Uluova fayı civarında 5.9 büyüklüğünde başka bir deprem meydana geldi.” ifadelerini kullandı.
‘BENZER BİR OLAY 6 ŞUBAT DEPREMLERİYDİ’
Aksoy, Elazığ depreminde Doğu Anadolu fayının ana kolunun çalıştığını, ardından kuzeydeki kolun devreye girdiğini aktardı. “Benzer bir durum 6 Şubat 2023 depremlerinde de görüldü. Pazarcık depreminden 9 saat sonra Elbistan merkezli kuzey kol üzerinde ikinci bir sarsıntı yaşandı. Bu, Doğu Anadolu fayının deprem üretme kapasitesini anlamamıza yardımcı oluyor. Benzeri olaylar 1874 ve 1875’te Elazığ çevresinde, 1893 ve 1905’te Malatya’nın Kale ilçesinde yaşandı.” diye ekledi.
”ÇOK ZENGİN BİR VERİ KAYNAĞINA SAHİBİZ”
6 Şubat depreminden sonra Doğu Anadolu fayının önemli bir kısmının, 400 kilometreden fazla bir bölümünün kırıldığını belirten Aksoy, “Bu ana kırıklar büyük bir enerji boşalmasına neden oldu. Kırılan fayların yeniden deprem üretebilmesi için belirli bir zaman geçmesi gerekiyor, çünkü bu süreçte enerji birikimi sağlanması gerekiyor. Dolayısıyla bu alanlarda büyük bir depremin beklenmesi doğru değil. Bölgedeki diğer depremler ise tek bir kırık halinde değil, birçok segmentte meydana geliyor.” dedi.
“ESAS TEHLİKE PALU-BİNGÖL ARASINDAKİ BÖLGEDİR”
Aksoy, 6 Şubat 2023 depreminde meydana gelen kırılmaların güneybatıda Göksun ve Hatay, kuzeydoğuda ise Malatya Yeşilyurt ve Sincik çevresinde yoğunlaştığını belirtti. “Ama esas tehlike Palu-Bingöl arasındaki bölgedir. Bu bölge uzun süre deprem üretmediği için sismik boşluk olarak değerlendirilmektedir. Depremin olacağı zamanı kesin olarak tahmin etmek mümkün değil.” dedi.
‘KIRILMAYAN FAYLARIN NE ZAMAN DEPREM ÜRETECEĞİNİ SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL’
Kuzey Anadolu fayında 23 Nisan’da İstanbul’da 6.2 büyüklüğünde bir deprem gerçekleştiğini hatırlatan Aksoy, “Bu, Marmara depremi le ilgili önemli bir gelişme. Depreme öncesinde küçük bir sarsıntı meydana geldi ve sonrasında birçok artçı sarsıntı yaşandı. Bu durum fayların gerilim halinde olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.