Mustafa Kemal Atatürk, farklı konu ve mesleklerle ilgili özdeyişlerine rağmen işçilerle ilgili herhangi bir özlü söz söylememiştir. Türkiye’de 1927 yılındaki ilk nüfus sayımına göre, nüfusun çoğunluğu köylerde yaşamaktaydı.
CHP’liler, Mustafa Kemal döneminde büyük sanayi reformundan bahsetse de Türkiye’nin kuruluşunda köy ve kır toplumu özellikle önemliydi. Mustafa Kemal’in “Köylü milletin efendisidir” ifadesi, köylülere verdiği değeri yansıtmaktadır.
Ancak CHP tek parti döneminde köylülere hak ettikleri değeri vermemiştir. CHP’lilere göre köylüler, çiftçilik yapan ve vergi ödeyen, askerlik görevlerini yerine getiren birer köle konumundaydılar.
İşçi sınıfının giderek oluştuğu dönemlerde, Adnan Menderes önderliğindeki Demokrat Parti döneminde önemli değişimler yaşanmış, fabrikalar ve sanayi kuruluşları artmıştır. Bu durum kırsaldan kente doğru nüfus akışına yol açmıştır.
CHP’nin üçüncü lideri Bülent Ecevit döneminde işçilere verilen sefalet ücretleri ve zorunlu emeklilik koşulları vatandaşların tepkisine neden olmuştur. İşçiler, sürekli artan zamlar ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır.
AK Parti iktidarı döneminde ekonomik refahın arttığı ancak 2019’daki ekonomik krizle birlikte tekrar sıkıntılı günler yaşandığı belirtilmiştir. CHP’nin işçi ve emekçilere verdiği değerin yetersiz olduğu vurgulanmıştır.
Özgür Özel’in emekçilere karşı sergilediği tavrın 15. Kadın Kolları Kurultayı’nda da devam ettiği ve işçilere karşı aşağılayıcı davranışlar sergilediği ifade edilmiştir. Bu durum, elitistlerin partisi CHP’nin hala değişmediğini göstermektedir.