Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması bugün İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, Silivri’deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde gerçekleştirildi.
51 SAYFALIK SAVUNMA YAPTI
Özdağ, mahkeme salonunda 51 sayfalık bir savunma metni sundu. Savunmaları sırasında çekilen fotoğraflar basında yer buldu. Özdağ’ın ifadesinden dikkat çeken noktalar ise şöyle sıralandı:
“Bu iddianameyi kaleme alan savcı, yarın bir yerde benimle karşılaştığında, ‘kusura bakmayın bir yanlış anlaşılma oldu’ diyecek. Siyasi olarak yaptığım uyarıların tümü, Türk milleti ve devleti adına üstlenmiş olduğum bir görevdir. Ben yalnızca üzerime düşen sorumluluğu yerine getiriyorum.”
“MUHALİFLER OLARAK SANKİ İKİNCİ SINIF VATANDAŞLARIYIZ”
Özdağ, muhaliflere karşı Anayasa’nın 10. Maddesi ihlal edilerek düşman ceza hukuku uygulanmakta olduğunu belirtti ve muhaliflerin adeta cumhuriyetin ikinci sınıf vatandaşları muamelesi gördüğünü ifade etti.
“RAPORUN HİÇBİR GERÇEKLİĞİ YOKTUR”
Kayseri Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporun, kendisinin tutuklanmasına zemin oluşturmak amacıyla hazırlandığını savunan Özdağ, bu raporun gerçeklikten uzak olduğunu vurguladı. Şiddet içermeyen sosyal medya paylaşımlarının suç sayılmasının ifade özgürlüğünü sınırlamak anlamına geldiğini dile getirdi.
“SAVCI, CEZA HUKUKUNA DAİR BÜTÜN İLKELERİ YOK SAYMIŞTIR”
Özdağ, iddianamenin, Roma Hukuku’ndan bu yana geçerli olan ceza hukuku ilkelerini hiçe saydığını belirterek, kendisinin, suçlamalarda geçen karakterde bir kişi olmadığını ifade etti.
“TEMEL MİSYONUM TÜRK DEVLETİ’NİN TOPRAK VE DEVLET BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAK OLMUŞTUR”
Özdağ, bu davanın tarihe geçeceğini savunarak, “Bu dava, 3 Mayıs 1944’teki Türkçülük Davası ile ve 12 Eylül’de Alparslan Türkeş’in yargılandığı dava ile yan yana duracak” dedi. Kendi yaşamını, Türk milletinin güvenliği ve refahı için adadığını söyledi.
Hayatı boyunca binlerce öğrenci yetiştirdiğini, yüzlerce polis ve subaya hocalık yaptığını belirten Özdağ, Türk milletine ve devletine karşı hiçbir suç işlemediğini vurguladı.
“SAVCILIĞIN İDDİANAMEYE KOYDUĞU HİÇBİR AÇIKLAMAM SUÇ DEĞİL”
Savcılığın, dört yıl boyunca yaptığı sosyal medya paylaşımlarını incelediğini ifade eden Özdağ, iddianameye konulan hiçbir açıklamanın suç oluşturmadığını belirtti. Ayrıca, kendisine yönelik olumsuz paylaşımların yanı sıra lehine olan paylaşımların da dikkate alınmadığını söyledi.
Konuşmasında, ülkede geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin güvenli bir şekilde geri dönmelerini savunduğunu açıkladı.
“KONTROLSÜZ GÖÇE KARŞI ÇIKTIĞI İÇİN DÜNYADA TUTUKLANAN TEK POLİTİKACIYIM”
Özdağ, dünyada kontrolsüz göçe karşı çıktığı için tutuklanan tek politikacı olduğunu öne sürdü. Kışkırtma ve tahrik etmek yerine, bu konulardaki sorunları çözmek için çaba sarf ettiğini belirtti.
“BURADA BULUNMAMIN NEDENİ PKK TERÖR ÖRGÜTÜNE GÜVENİLMEYECEĞİNİ DÜŞÜNMEMDİR”
Özdağ, kendisi hakkında açılan dava ve iddianamelerin temelinin, PKK terör örgütü ile yürütülen görüşmelere yönelik eleştirileri olduğunu ifade etti. PKK’ya güvenilmemesi gerektiğini savundu.
İleri sürdüğü düşüncelerin, tarih kitaplarında farklı bir şekilde yansıtılacağını belirten Özdağ, tüm bu bilgilerin ışığında hükmün adaletin bir yansıması olmasını umduğunu kaydetti.
SAVCI, TUTUKLULUĞUNUN DEVAMINI İSTEDİ
Özdağ’ın savunmasının ardından avukatları da görüşlerini açıkladı. Savcı, Özdağ’ın tutukluluğunun devam etmesini ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla 1.5 yıldan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep etti.
KARAR VERİLDİ
Mahkeme, Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun devamına karar verdi ve davaya 17 Haziran’da devam edilmesine hükmetti.