Haber7-ÖZEL
İmralı Adası’nda tutuklu olan PKK elebaşı Abdullah Öcalan, 11 Temmuz Cuma günü beklenen silah bırakma sürecine dair bir video mesaj yayınladı.
27 Şubat’ta yapılan çağrının ardından, Mart ayında bir fesih kongresi düzenlendi. Bu süreçle ilgili yeni adımların değerlendirildiği mesajında Öcalan, “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” şeklinde ifadelerde bulundu.
1999 yılında Türkiye’ye getirilen ve İmralı Adası’nda tutuklu olan Öcalan, mesajında “27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısını savunmaya devam etmekteyim. PKK, artık ayrı bir devlet kurma hedefinden ve ulusal kurtuluş savaşı stratejisinden vazgeçmiştir. Mekanizmalar kurulsun, silahları bırakın” diye belirtti.
İlk aşamada 20-30 kişilik bir PKK grubunun silah bırakmasının beklendiği ve sürecin MİT tarafından yakından takip edileceği ifade edilmektedir.
PKK’ya yönelik ikinci silah bırakma çağrısı ve örgütün silah teslim sürecine dair Haber7’ye özel değerlendirmelerde bulunan Akademisyen Hüseyin Şeyhanlıoğlu, STK Genel Başkanı Rasim Aslan, Gazeteciler Nihat Nasır, Ahmet Ay, Faruk Önalan, Diyarbakır Annesi Ayşe Biçer, Eski Milletvekili ve şehit annesi Oya Eronat ile Ömer Vehbi Hatipoğlu kritik yorumlarda bulundu.
HATİPOĞLU: CIA VE MOSSAD’A KARŞI BAŞARILI BİR ADIM
Ömer Vehbi Hatipoğlu, sürecin düzgün bir şekilde ve şova dönüşmeden tamamlanması gerektiğini vurgulayarak, “Terör örgütünün kendisini feshettiğini açıklaması sevindirici bir haberdir. Ancak, temkinli bir iyimserlik içinde karşılıyorum. Umarım, terörsüz Türkiye sürecinde önemli bir adım olur. Bunun, şova dönüşmeden, silah bırakarak ve koşulsuz bir şekilde gerçekleştirilmesini umuyorum.” ifadelerini kullandı.
Öcalan’ın mesajında, “Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerlerine düşeni yapacaktır” sözleri hakkında Hatipoğlu, “DEM Parti kendi içinde bir koalisyon. Türk solunun farklı unsurları mevcut. Kandilden yönetilen PKK’lı elemanları da bu koalisyonun içinde yer alıyor. Dolayısıyla, Abdullah Öcalan’ın açıklamalarının parti içindeki diğer Türk soluna mensup grupları nasıl etkileyeceğini ileride göreceğiz.” şeklinde değerlendirdi.
ERONAT: ÖNCEKİ SÜREÇLERLE AYNI DEĞİL
24. Dönem Diyarbakır Milletvekili ve şehit annesi Oya Eronat, geçmişteki çözüm süreçleri ile günümüzdeki sürecin farklı olduğunu vurguladı. Eronat, “Daha önceki süreçle aynı değil. Şu anda devletimiz İHA’lar ve SiHA’larla bölgede, FETÖ’nün son bulmasıyla farklı bir sürece girdik.” dedi.
Eronat, “Terörden en çok etkilenen insanlar bu işin bitmesini istemiştir. Şehit yakınlarının yaşadığı acılar göz önünde. Biz, artık kimsenin canının yanmasını, gençlerin gönlünü kazanarak doğu-batı arasındaki bakış açısının değişmesini istiyoruz.” şeklinde devam etti.
Sürecin kardeşlik çerçevesinde ilerlemesi gerektiğini belirten Eronat, “Huzur ortamını, barış ortamını herkes ister. Çocuklarımız üniversiteye gidiyor. Neden batıdaki aile çocuklarını doğuya göndermeye çalışırken akıllarına terör gelsin? Sürecin sonuna kadar arkasındayız ve bu kez daha umutluyuz.” ifadesini kullandı.
DİYARBAKIR ANNESİ BİÇER: MÜCADELEMİZ BUNUN İÇİNDİ
Diyarbakır annesi Ayşegül Biçer, annelerin gözyaşlarının son bulmasını ve kaçırılan 384 çocuğun aileleriyle kavuşmasını umarak süreci desteklediğini belirtti.
Anne Biçer, “Adımın atılması ve mevcut sonuçların güzel görünmesi sevindirici. Bu süreç hepimiz için umut taşıyor. Diyarbakır annelerinin mücadelesi bunun içindi ve 7 yıl içinde 62 evladımıza kavuştuk. Temennimiz oydu ki 384 annenin çocuklarıyla kavuşması sağlansın.” dedi.
Artık şehit annelerinin gözlerinden yaş akmaması gerektiğini ifade eden Biçer, “Bu barışın bir an önce sağlanması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli’nin attığı her adımın yanındayız.” şeklinde konuştu.
ŞEYHANLIOĞLU: PKK ABD’NİN Mİ, İSRAİL’İN Mİ, TÜRKİYE’NİN Mİ YANINDA OLACAK?
Siyasi Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Hüseyin Şeyhanlıoğlu, terör örgütünün saf belirleme aşamasında olduğunu belirtirken, PKK’nın ABD mi, İsrail mi yoksa Türkiye’nin mi yanında yer alması gerektiği konusunda önemli bir dönemden geçildiğini ifade etti. “Bu tarihi bir çağrı. Hem Türkiye’nin hem de Suriye’nin, hatta tüm Ortadoğu’nun geleceğini etkileyecek önemli bir adım.” dedi.
Silah bırakmak istemeyen grupların kiminle hareket ettiğinin belirsizleşebileceğine değinen Şeyhanlıoğlu, “Bu süreç, hem Bağdat hem Şam hem de Türkiye’nin aynı safta birleşmesine yol açıyor. PKK’da silah bırakmayı kabul etmeyen grupların yasallığı tartışmaya açılabilir.” şeklinde konuştu.
“ABD 50 YILDIR PKK’YI DESTEKLEYİP ŞIMARTTI”
50 yıl boyunca ABD ve İsrail tarafından desteklenen PKK’ya karşı Türkiye’nin temkinli olması gerektiğini belirten Şeyhanlıoğlu, “Bu süreçte Trump hükümetinin Türkiye’ye bireysel destek verdiği gibi görünse de, her halükarda PKK’nın silah bırakması sürecinde ABD ve İsrail’e güvenim yok.” şeklinde konuştu.
Şeyhanlıoğlu, “Batı bu durumu 50 yıl boyunca destekleyip şımarttı. Türkiye’nin iç kamuoyunda huzurla yönetilmesi gerekiyor. Öcalan’ın attığı adım ve Cumhurbaşkanı ile Devlet Bahçeli öncülüğündeki süreç önemli.” yorumunu yaptı.
AY: TÜRKİYE KAMBURUNDAN KURTULUYOR
Gazeteci Ahmet Ay, Türkiye’nin 11 Temmuz Cuma günü örgütün silah bırakması ile yeni bir döneme yelken açtığını belirterek, “40 yıllık çatışmanın sona ermesi mutluluk verici. Türkiye’nin bölünmezliği açısından bu çok önemli.” dedi.
Öcalan ile yapılan görüşmenin PKK’nın silah bırakmasına dair video mesajıyla pekiştiğini ifade eden Ay, sürecin sona yaklaştığını düşündüğünü söyledi.
Türkiye’nin Kürt-Türk kardeşliği ile bölgesinde huzur ve istikrarı sağlamasını önemli bulan Ay, “Yeni bir Türkiye’ye yelken açıyoruz.” dedi.
“TÜRKİYE KENDİ BÖLGESİNİN AĞABEYİ OLMAK ZORUNDA”
Türkiye’nin çözüm sürecindeki stratejisini değerlendiren Ay, “Dost bildiğimiz komşu ülkeler tarafından sık sık manipüle edildik. Öcalan’ın açıklamasında önemli olan nokta, yeni bir dünya düzenine doğru gidildiğidir.” şeklinde yorumda bulundu.
Ay, “Türkiye jeopolitik konumu itibarıyla kendi bölgesinin lideri olmak zorunda. Ülkemizin iç kamuoyunda huzur ve güvenlikle yönetilmesi gerekmekte.” dedi.
Yeni süreçle PKK’nın bölgede hayatta kalamayacağına dikkat çeken Ay, “27 Şubat’ın sonucu, PKK’nın bu bölgede anlam bulmasını sona erdirecek.” şeklinde konuştu.
ASLAN: SON ÇAĞRI BİRİNCİ ÇAĞRIDAN DAHA ÖNEMLİ
KADİM Aşiretler Derneği Başkanı Rasim Aslan, Öcalan’ın yaptığı çağrının halkta karşılık bulduğunu ve son çağrının ilk çağrısından daha önemli olduğunu ifade etti.
Aslan, “Halk artık PKK’dan silahın bir an önce bırakılmasını bekliyor. Bu çağrı halkta karşılık buluyor. Umuyorum ki bu çağrılar yerini bulur ve bu durum bir an önce sona erer.” dedi.
DEM Parti’nin üzerine düşmesi gerektiğini söyleyen Aslan, “Eğer DEM partisi, halkın taleplerine uymazsa çok şey kaybeder çünkü halk terörsüz bir Türkiye istiyor.” ifadelerini kullandı.
NASIR: İKİNCİ KIRILMA SÜRECİ
Haber7 Yazarı Nihat Nasır, sürecin dikkatli bir şekilde yürütüldüğünü belirterek, “Cumhurbaşkanımızın iradesiyle anlam kazanan süreçte kritik bir eşiğe gelindi.” dedi.
11 Temmuz tarihinin PKK’nın gündemden düşmesi için ikinci bir kırılma süreci olduğunu vurgulayan Nasır, “Öcalan’ın mesajı video olarak yayınlanması, itiraz edecek marjinal grupların sesini kısmak için etkili bir yöntem.” dedi.
ÖNALAN: MİT SÜREÇTE KİLİT ROL OYNUYOR
Gazeteci, Yazar Faruk Önalan, çözüm sürecinde MİT’in kritik bir rol oynadığını vurgulayarak, “Öcalan’ın son açıklaması, PKK’nın silah bırakmasının önemli bir işareti.” şeklinde konuştu.
Önalan, MİT’in süreci kontrol etmesinin stratejik bir kazanım sağladığını belirtti. “MİT, PKK’nın saha unsurlarının takibi ve silah bırakma sürecinin uygulanmasında merkezi bir rol oynuyor.” diye ekledi.
Önal, PKK’nın silah bırakmasına dair sürecin, Türkiye’nin iç güvenliğini güçlendireceğini ve bölgede sosyo-ekonomik kalkınmayı hızlandıracağını dile getirdi.