Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Ratings, Amerika Birleşik Devletleri’nin uzun vadeli ihraççı ve kıdemli teminatsız kredi notunu Aaa seviyesinden Aa1’e düşürdüğünü duyurdu. Perşembe günü yapılan açıklamaya göre, bu karar, mali göstergelerdeki sürekli bozulmanın etkisiyle alınmış olup, ABD’nin kredi görünümü de negatiften durağana çevrilmiştir. Moody’s, bu not indirimine, artan devlet borcu ve faiz ödemelerinin, benzer not seviyesine sahip diğer ülkelerle kıyaslandığında daha yüksek seviyelere ulaşmasının neden olduğunu belirtti.
“Anlaşamadılar” vurgusu: Siyasi çıkmaz etkili oldu
Açıklamada, “ABD’deki ardışık yönetimler ve Kongre, büyük yıllık mali açıklar ve artan faiz maliyetleri eğilimini tersine çevirecek önlemler konusunda uzlaşamadı.” ifadesine yer verildi. Ayrıca, mevcut mali yapı içerisinde “zorunlu harcamalarda ve açıklar açısından uzun vadeli önemli azalmalar” beklenmediği vurgulandı.
108 yıl sonra ilk defa düştü!
Raporda, ABD federal açıklarının 2024’te %6,4 seviyesinden, 2035 yılına kadar GSYİH’nin %9’una ulaşmasının beklendiği belirtildi. Bu süreçte borcun GSYİH’ye oranının %134 seviyesine yükselebileceği, ayrıca faiz ödemelerinin de federal gelirin %30’unu oluşturacağı tahmin ediliyor. Söz konusu durum, 2021 yılı seviyesinin üç katına denk geliyor. Öte yandan, ABD’nin kredi notunun 108 yıl sonra ilk defa düşmesi dikkat çekici bir husus olarak kaydedildi.
“Olağanüstü kredi güçleri korunuyor”
Mali göstergelerdeki bozulmaya rağmen Moody’s, kredi notu düşüşünün ABD kurumlarına veya Federal Rezerv’in para politikası çerçevesine olan güvenin zayıfladığını göstermediğini belirtti. Açıklamada, “ABD, ekonomisinin büyüklüğü, dayanıklılığı ve dinamizmi ile ABD dolarının küresel rezerv para birimi olarak rolü gibi olağanüstü kredi güçlerini koruyor.” ifadesine yer verildi.
“Fonlama stres riski düşük, yükseltme reformlara bağlı”
Moody’s, mali zorlukların ABD’nin kredi profilini etkilemesine rağmen, ABD Hazine tahvillerine yönelik yatırımcı talebinin devam etmesinin akut fonlama stres riskini düşük seviyelerde tuttuğunu ifade etti. Kurumun değerlendirmesinde, “Borç ödenebilirliği ve açıklardaki bozulmayı önemli ölçüde yavaşlatacak ve sonunda tersine çevirecek mali reformlara” bağlı olarak notun yeniden yükseltme ihtimalinin mümkün olduğu vurgulandı.