Korku dolu bir gece deneyimi
Dün gece korkunun tam anlamıyla ne demek olduğunu hissettik. Seferihisar bölgesindeki yangın alanında yaşananları düşündüğümüzde aklımıza gelen şu önemli nokta var: “Can kaybı yoktu” derken, insanların kaybı anlamında bir boşluk kalıyor. İnsan kaybı olmaması sevindirici, ancak doğada yitip giden binlerce canlı, yanmış evler, arabalar ve terk edilmiş alanlar unutulmamalı…
Kıpkırmızı gökyüzü altında kaygılar
Gece boyunca çaresizce bekliyorduk. Elektriklerin kesildiği, fırtınalı bir gecede “evlerinizi boşaltın” talimatını hangi an geleceğini merak ediyorduk. Bu yaşta böyle bir korku ile yüzleşmek benim için ilk deneyimdi. Uzun ve bitmek bilmez gece, kurulan ezan sesiyle sona erse de, sabahın ağarmasını dört gözle bekliyordum, çünkü gündüz daha güvende olacağımızı düşünüyordum.
Yangın kontrol altında ancak izleri kalacak
Nihayetinde fırtına dindi ve yangın kontrol altına alındı. Ancak yaşanan kayıpların ve ağır travmaların izleri her zaman kalacak.
İnsanlık için bir test anı
Bir afette insanlar arasında ayrımın önemi kalmıyor. Kimse kimliği veya siyasi görüşleri ile ilgilenmiyor, sadece korku içinde birbirlerine sarılıyorlar ve yardım etmeye çalışıyorlar. Yardım için toplanan yiyecekler ve içecekler, tüm bu acil durumu aşmak için iş birliğiyle bir araya getiriliyordu. O an herkes bir bütün olarak hareket ediyordu.
O korkutucu gece, belki de bu yönüyle ilahi ve anlam doluydu. Bir felaketin yaşanmadan önce, birleşme ve anlaşılma ihtiyacının bir hatırlatıcısıydı sanki…
Kelimeler yetersiz kalıyor ama yine de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz
“Geçmiş olsun” ifadesinin yetersiz olduğunu biliyorum. Ama yine de, “çok geçmiş olsun”!