Kırkgöz Gölü: Antalya’nın Su Kaynağı Tehlikede!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Antalya’da Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü, kentin önemli su kaynaklarından biri olan Kırkgöz Gölü’nün sanayileşme, tarımsal ilaçlar ve kaçak sondajların tehditi altında olduğunu ifade etti. Yüklü, göldeki bir kimyasalın temizlenmesinin en az 100 yıl alacağını ve su krizinin de depremler kadar yıkıcı olabileceğini vurguladı.

İNSANLIK TARİHİNİN EN ESKİ KAYNAKLARINDAN

Karain Mağarası’nda 500 bin yıl önce yaşayan insanların su ihtiyacını karşılayan Kırkgöz Gölü, Türkiye’nin en büyük doğal mağarasında geçmiş dönemlerde kullanılmış en eski su kaynaklarından biri olarak biliniyor. Göl, doğal güzelliği ile birlikte bulunduğu Döşemealtı ilçesinin tarımına da büyük katkı sağlıyor. Aynı zamanda Antalya Kepez Elektrik Santrali’nin enerji üretiminde kritik bir rol oynayan Kırkgöz, önemli su kaynakları arasında öne çıkmaktadır.

ANTALYA’DAN SU DEPOSU TEHLİKEDE

Kırkgöz Gölü, sanayileşme, tarımsal ilaçlar ve kaçak sondajların baskısı altında kalmaktadır. Göl, su seviyesinde azalma ve kirlilik gibi ciddi tehditlerle karşı karşıya. Geçmişte nilüferlerle kaplı olan göl yüzeyi, şu anda poşetler, şişeler ve diğer atıklar ile doldu. Antalya’nın su deposu olarak bilinen gölde kaçak sondajlar nedeniyle yaşanan azalma dikkat çekiyor.

“ACİLEN SINIRLAMA GEREKİYOR”

Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü, Kırkgöz kaynağının tarihi önemine dikkat çekerek, “Karain Mağarası’ndaki ilk uygarlıkların kullandığı bir kaynak. Ancak günümüzde Kırkgöz çevresinde ciddi bir sanayileşme var. Bu durum kaynağın kirlenmesine neden oluyor; zira havzası oldukça geniş. Kaynağın beslenmesi kısıtlanmamalı, gelecek nesillere temiz bir su kaynağı bırakmalıyız. Kuraklık, artık tüm dünyanın sorunu. Önceki dönemlerde yaşanan yağışların azalmasıyla birlikte sularımız da giderek azalıyor. Bu anlamda, yerel yönetimleri yapılaşma konusunda acil önlemler almaya çağırıyorum.” dedi.

‘DEPREM KADAR YIKIM YAPACAK’

Atakan Yüklü, susuzluğun Türkiye için ciddi bir tehdit olduğunu belirterek, “Kırkgöz çevresindeki kaçak sondaj kuyuları kapatılmalı. Bu kuyular, Kırkgöz kaynağının beslenmesine direkt etki ediyor. Ayrıca, bu bölgedeki taş ocakları, maden ocakları ve sanayi tesislerinin yer altı sularına etkileri denetlenmeli. Türkiye’de bir deprem gerçeği olduğu kadar, susuzluk da büyük bir yıkım yaratma potansiyeline sahip. Yer altı sularını korumak, bizim öncelikli görevimiz olmalı. 500 bin yıl önceki bu su kaynağını, çocuklarımıza aktarmalıyız.” ifadelerini kullandı.

“YA 100 YIL BEKLEYECEĞİZ YA ÖNLEMİMİZİ ALACAĞIZ”

Kırkgöz havzasının sanayileşme ve yapılaşma nedeniyle kimyasal bulaşmaya maruz kalması durumunda, milyonlarca kişinin etkileneceği uyarısını yapan Yüklü, “Antalya toplumu, bu kimyasalların verdiği sağlık sorunlarıyla yüzleşecek. Kırkgöz kaynağına ulaşacak bir kimyasalı temizlemek en az 100 yıl alır. Bu nedenle ya şu anda önlem almalıyız ya da 100 yıl beklemek zorunda kalacağız. Kirlilik devam ederse, bu yerin geleceği tehlike altına girecek. Çevresel kirlilik ve sanayileşmeyle birlikte tarımsal ilaç kullanımı, hayvancılığın düzensiz yönetimi, orada değişen pek bir şey bırakmıyor. Bu alanın korunması için yerel yönetimler ve hükümet birlikte hareket etmelidir.” şeklinde konuştu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Kırkgöz Gölü: Antalya’nın Su Kaynağı Tehlikede!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye'ye Dair ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!