İstanbul Kemerburgaz’da yaşanan trafik kazasında Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken, eşi Şükriye Aci ve kazada yaralanan dört kişi hastanelik oldu. Olaydan sonra, kazanın sorumlusu Timur Cihantimur, annesi Eylem Tok ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne kaçtı.
Olayda müşteki olarak yer alan Şükriye Aci ve diğer yaralananlar, Timur Cihantimur ve Eylem Tok ile ilgili şikâyetlerinden vazgeçtiklerine dair bir dilekçe sundu. Olayın hukuki boyutunu değerlendiren Hukukçu Dr. Rezan Epözdemir, Sözcü’ye açıklamalarda bulundu.
Dr. Epözdemir, “Ölenin eşi şikayetinden vazgeçerse dava sonucunu nasıl etkiler?” sorusuna yanıt verdi.
DAVADA ŞİKAYET ÖNEM ARZ ETMEZ
Kasten öldürme suçunun reysen kovuşturulabilir bir suç olduğunu belirten Epözdemir, “Bu tür bir suç, şikayete bağlı değildir. Dolayısıyla, şikayetçi olunsa dahi müzekkere şart değildir. İddianame düzenlendiğinde kamu davası açılabilir. Suçtan vazgeçme durumu dahi kamu davasını etkilemez. Hem soruşturma hem yargılama süreci devam eder.” ifadelerini kullandı.
Epözdemir, şikayetten vazgeçenlerin davaya katılma hakkının olmayacağını da belirtti. “Bunun sonucunda, verilen karar üzerinde istinaf ve temyiz hakkı kullanılamaz. Davada yargılama sürecine katılma, bilgi ve belge sunma hakkı da bulunmamaktadır.” dedi.
DAVAYA KATILMA HAKKI YOK
Suçtan zarar gören kişilerin tamamı şikayetlerinden vazgeçtiklerinde, yargılama sürecinde bulunma hakları olmadığını vurgulayan Epözdemir, “Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre doğrudan soru sorma hakkı da yoktur. Verilen karara itiraz etme, istinaf ve Yargıtay’a başvurma hakkı bulunmaz.” şeklinde konuştu.
Epözdemir, üstelik “Doğrudan zarar görenlerin şikayetten vazgeçmesi, hukuki değil psikolojik bir etki yaratabilir. Ancak bu durum, yargılama sürecine herhangi bir şekilde etki etmez.” açıklamasında bulundu.
Ölen kişinin sadece eşi mi yoksa anne ve babası da şikayetçi olabilir mi? sorusuna da değinen Epözdemir, “Suçtan zarar görenler arasında şikayetçi olabilecek kişiler anne, baba, kardeşler ve çocuklardır. Her biri mahkemede yer alabilir, soru sorabilir ve verilen kararlara itiraz edebilir.” dedi.
Tazminat Talepleri
Kasten öldürme suçunun yanı sıra bir haksız fiil olarak değerlendirildiğini belirten Epözdemir, “Ölenin yakınları maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunabilir. Maddi tazminat, ölen kişinin desteğinden yoksun kalan kişilerin talep edebileceği bir tazminat türüdür.” diye ekledi.
Duyulan acı ve kederin manevi tazminatı olduğunu belirtirken, bu tazminatın ölenden duyulan yasın tazmini kabul edildiğini ifade etti. Maddi tazminatın ise, ölen kişinin destek olduğu kişilerin yaşam standardı üzerinden hesaplandığını ifade etti.
‘TAZMİNAT RAKAMLARI DENGELİ OLUR’
Ölen kişinin aile üyeleri için tazminatın hesaplama kriterlerinin Yargıtay kararları ışığında belirleneceğini aktaran Epözdemir, “Bu, ölen kişinin hayatta kalması durumunda ne kadar destek olacağına göre belirlenir. Mahkeme, destekten yoksun kalma tazminatı ve maddi tazminat kararını verirken, kişilerin destek sağladıkları süreleri hesaba katar.” ifadelerini kullandı.
Manevi tazminatın yüksek çıkmasının beklenmediğinin altını çizen Epözdemir, “Maddi tazminat, ölenin ailesine sağladığı destek ile bağlantılıdır. Bu nedenle, taraflar arasında uzlaşmaya dayalı bir tazminat miktarı belirleme süreci söz konusu olabilir.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.