İzTV’nin ekranlarına gelen Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programında, Aktivist ve Veteriner Hekim Kaan Gencel, önemli bir konuyu mercek altına aldı. ‘Katliam Yasası’nın geri çekilmesi adına başlatılan açlık grevinde yer alan Gencel, bu yasaya karşı verilen mücadeleyi dile getirdi.
Sokak hayvanları için İzmir’de devam eden mücadelenin detaylarına değinen Gencel, “21 yıllık ceza, can dostlarımıza kesiliyor” şeklinde uyarılarda bulundu.
‘Katliam Yasası’nın iptali amacıyla 4 ilde eş zamanlı düzenlenen eylemlerle ilgili bilgi veren Gencel, “Öncelikle İzmir, İstanbul ve Eskişehir’de 3 gün boyunca yaşam hakkı savunucuları olarak toplandık. Daha sonra da bu eylemimizi İzmir, İstanbul ve Ankara’da sürdürdük. Şimdi ise İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’ne devrettik. 3 günü sembolik biçimde gerçekleştirdik. Amacımız derdimizi ifade etmekti. Hayvanlar barınaklarda aç ve susuz ölümle bekliyorlar. Biz de onların sesi olmaya çalışıyoruz. Bizi dikkate almadıklarında, bedenimizle onların yaşadığı zorlukları yansıtmayı tercih ettik. Bu konuda artık son aşamaya geldiğimizi düşünüyoruz. Mücadelemiz beklediğimizden daha fazla destek buldu. Bu yasa hazırlanırken, konunun uzmanları hiç dinlenmedi. Üstelik hayvan karşıtı oluşumlar Meclis’e sokularak, bu yasayı geçirdiler. Bu durumu ‘katliam yasası’ olarak adlandırıyoruz, çünkü başka bir amaca hizmet etmiyor” ifadelerini kullandı.
‘Hayvan düşmanı politikalar’
AKP hükümetinin eksik uygulamalarının, hayvanların yaşamları ile sonuçlandığını belirten Gencel, “2004’te çıkarılan Hayvanları Koruma Yasası’nın, kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma hedefleri vardı. Ancak bu hedefler asla hayata geçirilmedi. Bizim en büyük talebimiz, sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve doğal popülasyonlarının kontrol altında tutulmasıydı. Ancak hükümet, dinlemeden kendi çözümlerini dayattı ve bu yasayı çıkardı. Yani AKP, 21 yıl boyunca üzerine düşeni yapmayarak, kendi eksikliğinin bedelini sokak canlarına ödettirmiştir. Temelinde hayvanları düşünmeyen bir politika yatıyor. Bugün köpekler, yarın kediler ve diğer türler tehditle karşı karşıya kalacak. Mücadelemiz, bilimsel bir temele dayanan hayvan haklarını savunma mücadelesidir. Dünyada gördüğümüz örneklerde, hayvanları öldürmek popülasyonlarını azaltmaz, aksine fazlasıyla dengesizlik yaratır. Dinlenmediler ve bilim dışı bir şekilde devam ediyorlar” dedi.
‘Ödürmek daha masraflı’
Gencel, barınakların kurulmasının kısırlaştırma işleminden daha maliyetli olduğunu vurgulayarak, “Barınak inşa etmek ve öldürecek ilaç kullanmak aslında en pahalı işlemler. Belediyelerin veterinerlik hizmetlerinde kısırlaştırma ise oldukça ucuz. Öldürme yerine işkence yöntemi gibi çeşitli acımasız yöntemler kullanılıyor. Bu durumu Mamak, Ümraniye ve Osmangazi gibi birçok yerde gördük. Ölümle sonuçlanan birçok yöntem mevcut” şeklinde konuştu.
‘Mütemadiyen sokaktayız’
İzmir’de bu yasaya karşı yürüttükleri mücadeleyi aktaran Gencel, “Geçen yıl 2 Haziran’da 10 bini aşkın kişinin katıldığı büyük bir miting düzenledik. İzmir ve çevresinde çalışmalara odaklanan gruplar oluşturduk. Şu ana kadar birçok eylem gerçekleştirdik. Sokak eylemlerinin yanı sıra 2 kez Ankara’ya da gittik. Bir yıldır durmaksızın sokaktayız. Birçok sivil toplum örgütü, avukat ve siyasi figürle iletişim halindeyiz. Bu yasayı geri çektirmek için sürekli olarak çaba sarf ediyoruz. Yerel düzeyde örgütlenme de büyük önem taşıyor. Bu nedenle mahallelerde örgütlenmeler kurmayı hedefliyoruz. Mücadelemiz devam edecek” şeklinde belirtti.
‘Samimi değiller’
CHP belediyelerinin yasaya yaklaşımını da eleştiren Gencel, “Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun hayvanların toplanmaması ve öldürülmemesi gerektiği yönündeki açıklamalarını biliyoruz. Özellikle Ankara’da, Mansur Yavaş ve Hüseyin Can Güner bu konuda net duruş sergiliyor. Ancak genel başkan ve cumhurbaşkanı adayı olan bir kişinin bu yasayı uygulamayacağını beyan etmesine rağmen, yerel yönetimlerde bu kararlara uyulmuyor. İzmir’de de sürekli olarak hayvanların toplandığına dair haberler alıyoruz. Bu durum, samimiyetsizliklerini ortaya koyuyor. O zaman, bu sözleri vermemeliydiniz partiniz olarak. AKP bu yasayı çıkardı; ancak hangi parti uyguluyorsa eleştirilecektir” şeklinde açıklamada bulundu.
‘Umutsuz değiliz’
Gencel, “Bundan sonra ne olacak?” sorusuna yanıt olarak, mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi: “Bu yasa çıktı diye durup beklemeyeceğiz. Mücadele plânımızı sadece yasayla sınırlı tutmayacağız. Yaşam hakkını savunan bir sürecimiz var. Bu yasayı iptal ettirmek için var gücümüzle çalışacağız. Umutsuz değiliz. Bu ülkede sadece hayvanlar değil, birçok kesim sorunlar yaşıyor. Kadınlar, LGBTİ+ bireyler, öğrenciler ve emekliler hepimiz mücadele içindeyiz. Bizim mücadelenin kapsamı geniş, bu yasa bizi etkisizleştiremeyecek.”