İnsan vücudunu tehdit eden bazı hastalıklar, cinsiyet ve yaş grubuna bağlı olarak daha belirgin hale gelebiliyor. Bu durum, hastalıkların etkilerini de artırıyor.
Kadınlar için önemli bir tehdit olan hipertiroidi, tiroit bezinin aşırı hormon üretimi sonucu ortaya çıkıyor.
Bu hastalık, özellikle genç kadınlar arasında sık görünen bir sağlık sorunu olarak dikkat çekmektedir.
Hipertiroidi, tiroit bezinden salınan T3 ve T4 hormonlarının kanda fazla artışı ile karakterize ediliyor.
ÖZELLİKLE 20-40 YAŞ GRUBUNDAKİ KADINLARDA SIK GÖRÜLÜYOR
Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Aydın, hipertiroidinin özellikle 20-40 yaş arasındaki kadınlar üzerinde daha yaygın etkiler yarattığına ve tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine işaret etti.
HİPERTİROİDİNİN BELİRTİLERİ
Doç. Dr. Aydın, hipertiroidi hastalarının belirtilerinin geniş bir yelpazeyi kapsadığını ifade etti. Tiroit hormonlarının aşırı bulunması, hastalarda sıcak havaya dayanıklılık, ateş basması, çarpıntı, kalp ritmi bozuklukları, kilo kaybı ve bağırsak hareketlerinde artış gibi semptomlar oluşturabiliyor.
Ayrıca, uyku sorunları, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik problemler yaşanmasına neden olabileceği de belirtildi. Bazı hastalar ise göz bulguları yaşayarak, gözlerde canlılık ve dışa doğru belirginleşme gibi durumlarla karşılaşabiliyor. Tedavi edilmediği takdirde, bu hastalarda göz bulguları ve kalp ritmi bozuklukları ciddi aşamalara ulaşabiliyor.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Hipertiroidi tedavi yöntemlerinin üç ana başlık altında toplandığını söyleyen Doç. Dr. Aydın, bu yöntemlerin medikal tedavi, cerrahi tedavi ve radyoaktif iyot tedavisi olduğunu dile getirdi. İlk aşamada ilaç tedavisi uygulanarak tiroid bezinin aşırı aktifliği kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Çoğu hasta bu tedaviye olumlu yanıt vererek, hastalık yönetim altına alınabilir.
İlaç tedavisinden yeterli sonuç alınamayan hastalar için cerrahi ya da radyoaktif iyot tedavisi seçenekleri gündeme gelmektedir. Cerrahi yöntem, özellikle tiroid bezinin büyümesi ya da nodül varlığı durumunda, kanser şüphesi taşıyan hastalar için öncelikli tercih edilen bir yaklaşımdır.
CERRAHİ TEDAVİ
Cerrahi tedavi ile ilgili olan Doç. Dr. Aydın, “Eğer tiroid bezi büyükse, kanser şüphesi varsa ya da nefes almakta zorlanma gibi semptomlar mevcutsa cerrahi yönteme öncelik verilmesi gereklidir. Ayrıca, tiroid hastalığı nedeniyle hızlı bir şekilde müdahale gerektiren durumlarda da cerrahi önerilmektedir. Gebelik planlayan hastalar ve tiroid nodüllerinin nefes borusu veya yemek borusu üzerinde baskı yaptığı durumlarda cerrahi müdahale hayati öneme sahiptir.” şeklinde bilgi verdi.
DÜZENLİ TAKİP ÖNEMLİ
Hipertiroidi hastalığının ciddi komplikasyonlar doğurabileceğini belirten Dr. Aydın, hastaların tiroit hormon testlerini ve tiroit ultrasonlarını düzenli olarak yaptırmaları gerektiğini vurguladı.
Yılda bir kez tiroid hormon tahlillerinin yeterli olduğunu, ancak ultrason sonuçlarına bağlı olarak takip sıklığının değişebileceğini aktardı. Özellikle Graves hastalığına bağlı göz tutulumu yaşayan hastalar için cerrahi tedavi mümkün olan ilk seçeneklerden biri olarak öne çıkmaktadır.
