İsrail, İran’ın başkenti Tahran’a yönelik bir dizi ölümcül hava saldırısı gerçekleştirdi. Hedefler arasında nükleer tesisler ile konvansiyonel askeri noktalar bulunuyor.
İran Devlet Televizyonu’na göre, bilinen iki nükleer yeraltı tesisinden biri olan Natanz’da ve burada uranyum zenginleştirme işlemlerinin yapıldığı merkezde patlamalar meydana geldi. İran Atom Enerjisi Ajansı, Natanz’da hasar rapor edildiğini belirtirken, can kaybı yaşanmadığını da bildirdi.
Açıklamalara göre, “Tesisin çeşitli bölümlerinde hasar oluştu. Hasarın kapsamını belirlemek üzere incelemeler devam ediyor” ifadesi kullanıldı.
RADYASYON SEVİYELERİ NASIL?
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İranlı yetkililerden aldığı bilgiler doğrultusunda, olay sonrası radyasyon seviyelerinde herhangi bir artışın tespit edilmediğini duyurdu.
Ek olarak, Buşehr nükleer tesisinin saldırılarda etkilenmediği ve Fordo nükleer tesisinde şu ana kadar hasar oluşmadığı ifade edildi. Bu tesisin büyük bölümünün yer altına inşa edildiği bildirildi. İran, İsrail’in saldırısında İsfahan nükleer tesisinin de hedef alınmadığını belirtti.
“15 NÜKLEER BOMBA HAZIRLIĞI İDDİASI”
Tel Aviv yönetimi, İran’ın nükleer görüşmelere rağmen hazırlık içerisinde olduğunu ve önümüzdeki günlerde 15 nükleer bomba üretimine yeterli malzemeye sahip olduğunu iddia ederek saldırıların başlatıldığını açıkladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “İsrail tarihinde bir karar anındayız” ifadesini kullanarak, “Bu operasyon, bize yönelik yok olma tehdidini bertaraf etmek için gerekli süre boyunca devam edecektir” dedi.
İsrail, saldırının bir diğer gerekçesinin İran’ın konvansiyonel balistik füzelerindeki artış planı olduğunu ileri sürdü. Bu durumu İsrail, kendisine yönelik bir “varoluş tehdidi” olarak değerlendiriyor.
Netanyahu, İran’ın altı yıl içerisinde 20 bin füze toplayacağını da öne sürdü.
Fordo nükleer tesisi
“İSRAİL’İN BU BETONU DELMEKTEKİ BAŞARISI BELİRSİZ”
İngiliz The Telegraph gazetesinde yer alan bir habere göre, İsrailli askeri kaynaklar, “Eğer şimdi harekete geçmezsek, her geçen gün şansımız azalıyor. Kafamızda silah var, geri dönüşü olmayan bir noktaya yaklaşıyoruz” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Askeri analistler, İran’ın askeri saldırı tehditlerine karşı nükleer yapıları güçlendirmek için yıllarını harcadığını ve bu durumun yapıların kapsamlı bir şekilde yok edilmesini zorlaştırdığını belirtti. CNN askeri analisti Cedric Leighton, “(İranlıların) kullandığı beton türü, aslında özel ve sertleştirilmiş bir beton. Bu nedenle, İsrail’in bombalarının bu tür bir betonu delip geçip geçemeyeceği belirsiz” şeklinde yorumda bulundu. Leighton, İsrail’in birden fazla dalga halinde saldırılar düzenlemek zorunda kalabileceğini ekledi.
“BAZILARI YERALTINA GÖMÜLMÜŞ”
Bazı nükleer tesislerin, İsrail’in silahlarının ulaşamayacağı şekilde yer altına gömülmüş olduğu ifade ediliyor. Washington DC’deki Quincy Enstitüsü’nün başkan yardımcısı Trita Parsi, örneğin İran’ın Fordow nükleer tesisinin yarım mil derinlikte olduğunu açıkladı.
Parsi, “Bu saldırılarda İsraillilerin gerçekten bu kapasiteye sahip olduğuna dair herhangi bir kanıt gördüğümüzü sanmıyorum” dedi. Atlantic Council’de kıdemli araştırmacı olan Alex Plitsas ise, Tahran’ın yeraltındaki nükleer tesislerinin 90 derece dönüşlerle tünellere bağlandığını ve bu durumun başka bir karmaşıklık katmanı eklediğini belirtti.
Plitsas, “Cruise füzeleri 90 derecelik dönüş yapamaz. Bu yüzden seçenekler oldukça sınırlı” diyerek durumu özetledi.