Türkiye ile İsrail arasında Azerbaycan’da gerçekleştirilen görüşmelerin, İsrail’in inisiyatifiyle hayata geçtiği bildirildi. Suriye ile ilgili olarak iki ülkenin zıt yaklaşımlarına dikkat çeken kaynaklar, bu temasın ‘normalleşme’ değil, ‘çatışmasızlık mekanizması’ olma niteliği taşıdığını belirtti.
Azerbaycan’da gerçekleşen bu temasın, bölgede yeni gelişmelere zemin hazırlayabileceği ifade ediliyor. Görüşme sürecinin Türkiye’nin bir girişimi olarak değil, İsrail’in talebi üzerine başlatıldığı ve Türkiye tarafından “çatışmasızlık mekanizması” çerçevesinde değerlendirildiği açıklandı. Bu görüşmelerin, İsrail’in Suriye’deki artan faaliyetleri kapsamında, “Nasıl bir yol izleyelim?” sorusuyla başladığı belirtiliyor.
Türkiye tarafı, bu sürecin kendileri tarafından başlatılmadığını vurgularken, “Görüşme olacaksa, bunun üçüncü bir ülkede yapılması gerekiyordu. Azerbaycan ise hem bizim hem de İsrail’in iyi ilişkilere sahip olduğu en uygun yerdi” ifadesine yer verildi.
SINIRLI DİYALOG
Türkiye’nin resmi duruşu oldukça net. Kaynaklara göre, bu temas “normalleşme görüşmesi değil” olarak tanımlanan bir süreçte, bölgede sınırlı da olsa diyalog imkanlarının açılması gerektiği ifade ediliyor.
Kaynaklar, Suriye’deki yayılmacı ve artan şiddet içeren faaliyetlerin devam ettiği bir ortamda, normalleşme söylemlerinin geçerliliği olmadığını da dile getirdi.
TÜRKİYE’NİN SAHADA İZİ ARTACAK
Türkiye’nin T4 ve Palmyra gibi stratejik bölgelerde hareket kabiliyeti bulunduğu, keşif için sahaya inmesine gerek kalmadan, uydu ve istihbarat kaynakları ile yeterli donanıma sahip olduğu belirtildi.
SURİYE KONUSUNDA İKİ FARKLI VİZYON
Görüşmelerin arka planında Suriye’nin geleceği hakkında iki zıt yaklaşımın olduğu ifade ediliyor. Türkiye’nin hedefinin, “toprak bütünlüğü sağlanmış, istikrarlı ve güçlü bir Suriye” oluştururken, İsrail’in istediği ise “küçük devletçiklere” ayrılmış, istikrarsız ve zayıf bir Suriye’dir.
Kaynaklar, “İsrail’in hedefi, etnik ve dini grupların ayrı ayrı yönetildiği ve tehdit oluşturamayacak kadar parçalanmış bir yapı oluşturmaktır” yorumunda bulunarak, Türkiye’nin bu durumu önlemek amacıyla hem sahada hem diplomatik düzeyde kararlı bir tutum sergileyeceğinin altını çizdi.
ŞAM’IN ÖNCELİĞİ TANINMAK
Suriye’deki yeni hükümetin uluslararası alanda meşruiyet arayışında olduğu, fakat İsrail karşısında yeterli siyasi ve askeri kapasiteden yoksun olduğu ifade edildi. Kaynaklar, bu hükümetin birincil önceliğinin tanınmak olduğunu, ancak mevcut durumda İsrail’e karşı koyacak güce veya koordinasyon yeteneğine sahip olmadığını belirtti. Aynı zamanda Türkiye’nin bölgede daha belirleyici bir rol üstleneceğine dikkat çekildi.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK