İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı şehirlerinde gerçekleştirdiği nokta atışı saldırılarla dünya gündeminde önemli bir yer edindi. Nükleer tesislerin yanı sıra orduya ait üst düzey komuta kademesinin de hedef alındığı bu geniş çaplı saldırılar, Tahran yönetimini derinden sarstı.
Bu saldırılar sonucunda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlarla birlikte 9 nükleer bilim insanının hayatını kaybettiği bildirildi. Sivil kayıpların ise 78 olarak açıklandığı öğrenildi. İran ordusu, İsrail’e karşı balistik füzelerle gerçekleştirdiği misillemede en az 63 kişinin yaralanmasına neden oldu.
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülke, İsrail’in bu saldırılarını kınadı. Türkiye Gazetesi’nde yayımlanan habere göre, İsrail’in 8 ay süren hazırlık aşamasının ardından İran’ın kalbine kadar sızarak operasyon gerçekleştirmesi birçok soruyu da beraberinde getirdi.
Öte yandan, bu saldırılar devam ederken eski İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın yıllar önceki bir röportajında söylediği sözler yeniden gün yüzüne çıktı. Ahmedinejad, görevde olduğu dönemlerde İsrail’in istihbarat birimi MOSSAD’ı yok etmeyi amaçlayan bir birim kurduklarını, ancak başında bulundurdukları kişinin sonradan İsrail ajanı olarak ortaya çıktığını dile getirmişti.
Ahmedinejad’ın bu açıklamaları, 8 aylık hazırlık sürecinin ardından İran’ın iç yapısına sızarak operasyon gerçekleştiren İsrail’in nasıl bir strateji geliştirdiğini gözler önüne seriyor.