ABD ve İsrail istihbaratının yaptığı analizler, ABD’nin geçtiğimiz hafta İran’ın nükleer tesislerine yönelik gerçekleştirdiği saldırıların, İran’ın nükleer programı açısından kritik önem taşıyan tesisleri ortadan kaldırmadığını ortaya koydu.
Amerikan istihbarat kaynakları tarafından yapılan ön değerlendirmeler, bu saldırıların yalnızca İran’ın nükleer programının birkaç ay gerilemesine yol açtığını göstermektedir. Bu durum, ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer tesislerin tamamen imha edildiğine dair açıklamalarıyla çelişiyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, bu yorumları kesinlikle reddederek, “Bu sözde değerlendirme, tamamen yanlıştır” ifadesini kullandı. Bu açıklama, kamuoyunda tartışmalara yol açtı ve konu hakkında farklı görüşlerin varlığını pekiştirdi.
İsrail istihbaratı da ABD saldırılarının etkileri üzerine bir değerlendirme gerçekleştirdi. Söz konusu değerlendirmeye göre, saldırılar İran’ın nükleer programını “birkaç yıl” geriletti, fakat programın tamamen yok edilmesine neden olmadı. Bir İsrailli yetkili, ABD eylemlerinin sonuçlarının faydalı olduğunu ve müzakerelerle elde edilemeyecek kazanımlar sağladığını vurguladı.
Ayrıca, İsrail medyasında İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırıların, İran’ın uranyum zenginleştirmeye yeniden girişimlerini engelleyecek nitelikte caydırıcı bir etki yaratabileceği yönünde yorumlar yapıldı. ABD ordusu, 22 Haziran’da B-2 Spirit bombardıman uçakları ile İran’ın Fordow, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine saldırı düzenlemişti.