CHP’nin kurultay davasıyla ilgili sürecinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutumu sıkça gündeme gelirken, partinin önceki dönem TBMM Grup başkanvekili Engin Özkoç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in Ekrem İmamoğlu ile gerçekleştirdikleri görüşmeye dair detaylar da gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, bugünkü yazısında bu görüşmeye dair dikkat çekici unsurları kaleme aldı. Kulislerde yer alan iddialara göre, Kılıçdaroğlu’nun Özgür Özel ile dava sonucunda önce görüşme isteği, ardından birlikte hareket etme arzusundan vazgeçmesi CHP içinde krizin patlak vermesine neden oldu. Bu süreçte, İmamoğlu için düzenlenen mitinglerin Kılıçdaroğlu tarafından olumsuz değerlendirildiği bilgisi de dikkati çeken bir gelişme arasında yer aldı.
İmamoğlu, Silivri’de Vahap Seçer ile yaptığı görüşmede, içinde bulunduğu durum hakkında oldukça duygusal bir konuşma gerçekleştirdi. İmamoğlu, Seçer’e “Param da vardı, pulum da vardı; işim de vardı. Bunlar ailemi yok etmeye çalışıyorlar. Etrafımı yok etmeye çalışıyorlar. Benim hayatımı yok etmeye çalışıyorlar” sözlerini sarf etti.
İMAMOĞLU VAHAP SEÇER’İN ELLERİNİ TUTUP ANLATTI
Saygı Öztürk, o anları okuyuculara şu şekilde aktardı:
Hava oldukça dramatikti. İmamoğlu, yakın dostu Mersin Belediye Başkanı Vahap Seçer’in ellerini tutarak şunları ifade etti:
“Vahap, senin de çocukların var, benim de çocuklarım var. Benim de bir ailem var, senin de bir ailen var. Evet, belediye başkanıyız ama bunlar ailemi yok etmeye çalışıyorlar. Etrafımı yok etmeye çalışıyorlar. Benim hayatımı yok etmeye çalışıyorlar.”
“Yıllardır kurduğum, siyasete girmeden önce de bir hayatım vardı. Kimseye muhtaç değildim. Param da vardı, pulum da vardı; işim de vardı. Ama ben siyasette dik durmanın, siyasette mücadele etmenin bedelini burada ödüyorum. Beni burada yalnız bırakmayı düşünen bir zihniyet olabilir mi?”
Bu sözlerin ardından görüş odasında bir sessizlik hakim oldu. Ekrem Bey, Vahap Bey ve Engin Özkoç duygu dolu anlar yaşadı. Vahap Bey, ellerini bırakmadan hislerini dile getirirken gözleri dolmuştu. “Beni beton duvarlar arasına gömmek istiyor” şeklindeki ifadesi oldukça etkileyici ve korkutucu sözlerdi.