Haber7- ÖZEL
Hindistan ve Pakistan, nükleer bir çatışma riskiyle karşı karşıya. Dünyanın en büyük iki nükleer gücü olan Hindistan, Pakistan’ın Bahwalpur, Muzaffarabad ve Kotli bölgelerine füze saldırıları gerçekleştirdi.
Hindistan Silahlı Kuvvetleri, “Sindoor Operasyonu” adlı bir askeri harekât başlattığını duyurmasının ardından, Pakistan ordusu bünyesindeki Servisler Arası Halkla İlişkiler Birimi (ISPR) Direktörü Korgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, saldırılarda 26 kişinin hayatını kaybettiğini ve 46 kişinin de yaralandığını açıkladı.
22 Nisan 2025’te düzenlenen Pahalgam saldırısında 26 turistin hayatını kaybetmesinin ardından, iki ülke arasındaki ilişkiler gerildi. Bu olay sonrasında Hindistan, Indus Suları Anlaşması’nı ihlal etmişti.
PAKİSTANLI YETKİLİLERDEN SALDIRI AÇIKLAMASI
Hindistan hükümeti, gerçekleştirilen saldırıların terör merkezlerini hedef aldığını belirtti. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, “Hindistan’a karşılık veriyoruz” açıklamasında bulundu.
Pakistan ordusundan Korgeneral Ahmed Şerif Chaudhry, “Tüm jetlerimiz havadadır. Bu, Hindistan’ın hava sahasından gerçekleştirilen utanç verici ve korkakça bir saldırıdır. Pakistan, bu saldırıya kendi belirleyeceği bir zamanda ve şekilde karşılık verecektir. Bu provokasyona göz yumulmayacak” ifadelerini kullandı.
Bölgedeki gerginlikler sonrası, İbn Haldun Üniversitesi Türkiye-Pakistan Uzmanı Dr. Mian Waqar Badshah, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi ve AY-BİR Yönetim Kurulu üyesi Dr. Omair ANAS ile Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Dr. Yücel Bulut, Haber7’ye özel yorumlarda bulundular.
BADSHAH: HİNDİSTAN SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN SALDIRIYI PLANLADI
Dr. Mian Waqar Badshah, çatışmanın birkaç hafta süreceğini ve nükleer savaşa dönüşmeyeceğini kaydederek, “Pakistan, Hindistan’ın 5 uçağını düşürdü. Bu akşam Pakistan hükümeti cevap vermeyi planlıyor. Çatışmaların devam edeceği anlaşılıyor, ancak Birleşmiş Milletler ve kardeş ülkeler devreye girerse bu durum sonlanabilir” dedi.
Badshah, Keşmir meselesinin daha önceki tarihsel çatışmalarla sınırlı bir sorun olduğunu ve Hindistan’ın seçim dönemine girerken Pakistan’a yönelik saldırılarında siyasi bir sebep olabileceğini vurguladı. Başbakan Modi’nin oylarının düştüğünü belirterek, “Saldırının, seçim sonuçlarını etkilemek için planlanmış bir adım olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
İNDUS NEHRİ GERİLİMİ TIRMANDIRDI
Badshah, Keşmir’deki gerilimlere dikkat çekerek, “Bölgede 2 milyardan fazla insan yaşamaktadır ve Hindistan’ın Indus Nehri üzerindeki barajları kapatarak Pakistan’a su akışını durdurması savaş nedeni olabilir” açıklamasında bulundu.
“PAKİSTAN EKONOMİSİ SAVAŞI KALDIRAMAZ”
Badshah, Pakistan’ın nükleer savaşı kaldıracak ekonomik kapasitede olmadığını, fakat savaş durumunda nükleer güç kullanmaktan da çekinmeyeceğini ifade etti. “İki ülkenin de nükleer gücü var, ancak Pakistan’ın savaşı sürdürecek ekonomik gücü yeterli değil. Ancak başka bir çaresi kalmazsa nükleer başlıklarını kullanabilir” dedi.
Ayrıca, Pakistan’ın hava sahasını 48 saatliğine kapattığını hatırlatan Badshah, “Halk tedirgin olduğu için gıda stoklamaya başladı” şeklinde konuştu.
BULUT: ÇATIŞMA NÜKLEER SAVAŞA DÖNÜŞMEZ
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Dr. Yücel Bulut, Hindistan ve Pakistan’ın 1999’dan bu yana nükleer güç sahibi olmak için çaba gösterdiğini ve bu süre zarfında karşılıklı nükleer güç kullanma girişiminde bulunmadığını belirtti.
Bulut, Hindistan’ın nükleer gücün ilk kullanmama politikası izlediğini, “Pakistan, varoluşunu tehdit edecek durumda olmadıkça nüklear güç kullanmayacaktır” açıklamasında bulundu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in “Dünya nükleer savaşı kaldıramaz” sözlerini hatırlatarak, “İki taraf arasındaki durumlar küçük çaplı çatışmalara evrilebilir, ancak nükleer bir savaşa dönüşme ihtimali oldukça düşüktür” ifadelerini kullandı.
“NÜKLEER SAVAŞ FELAKET GETİRİR”
Bulut, Hindistan ve Pakistan’ın 1941 yılından bu yana dört kez yaşanan çatışmaların, ülkelerin bu tip bir savaşı önlemek için alacakları önlemlerle sınırlı olacağını vurguladı. “Her iki ülke de nükleer savaşın kendi geleceği için ne kadar yıkıcı olacağını biliyor” dedi.
HİNDİSTAN SAVAŞ RİSKİ İLE AVRUPALI YATIRIMCILARI KAÇIRAMAZ
Yine Dr. Bulut, Hindistan hükümetinin, bölgede herhangi bir savaş ortamında Avrupalı yatırımcıları kaybetmemek için savaşı göze almayacağına vurgu yaptı. “Bir savaş ortamında ülkeler, yatırımları kaçırmamak için harekete geçmezler. Hindistan, bu riskin bilincinde bir yönetim sergiliyor” dedi.
PAKİSTAN’IN HAMLELERİ SAVAŞIN SEYRİNİ DEĞİŞTİREBİLİR
Bulut, savaş olasılığının Pakistan’ın alacağı kararlara bağlı olduğunu dile getirerek, “Pakistan ekonomik anlamda zor bir süreçten geçiyor. Hindistan’ın saldırısı, kendi toplumsal dinamiklerini yatıştırma girişimi olarak değerlendirilebilir” ifadesinde bulundu.
ANAS: NÜKLEER SAVAŞ DÜNYA SİYASETİNİ SONSUZA DEK DEĞİŞTİRİR
Dr. Omair ANAS, iki ülke arasındaki çatışmaların uzamayacağını düşündüğünü belirtti. Hindistan’ın sınırlı saldırılar gerçekleştirdiğini ifade eden Anas, “Hindistan daha fazla devam etmek istemiyor gibi görünüyor. Pakistan cephesi de misillemelerini yaptı. Başbakan da savaşın tırmanmasını istemediğini vurguladı” dedi.
Nükleer bir çatışma yaşanması durumunda, dünya siyasetinin köklü şekilde değişeceğini dile getiren Anas, “Her iki ülke de nükleer seçeneğin risklerini çok iyi biliyor. Bu nedenle, çatışma olasılığı azaltılmış durumda” açıklamasında bulundu.
“SİYASİ ZORLUKLAR VE İÇ POLİTİKA BARIŞA İZİN VERMİYOR”
İki ülkenin müzakere etmeye ve gerginlikleri azaltmaya çalışması gerektiğini belirten Anas, iç politikadaki gerginliklerin bu süreçte engel teşkil ettiğini söyledi. “Pahalgam saldırısı sonrasında, her iki ülkenin de daha sağlıklı bir çözüm yolu üzerinde birleşemeyeceği anlaşılıyor” dedi.
“ÇATIŞMA HER AN KONTROLDEN ÇIKABİLİR”
Dr. Anas, mevcut durumun son derece kritik olduğunu ve her an kötüleşebileceğini ifade etti. Hindistan’ın keşkine yönelik unsurların hedef alındığını gördüğünü belirterek, Hindistan hükümetinin, var olan gerginliği kontrol altına almak için güçlü bir tutum sergilediğini aktardı.
Ayrıca, Hindistan’ın karşıtlaşmaların bir daha yaşanması durumunda, Pakistan kontrolündeki bölgelere yönelik daha fazla müdahalede bulunma niyetini açıkça ortaya koyduğuna dikkat çekti.
