İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana sürdürdüğü saldırılar sonucunda, 51 binden fazla Filistinli yaşamını yitirdi.
Birçok kişi, enkaza gömüldükleri yerden çıkarılamadı ya da hastane, park ve bahçe gibi açık alanlara gelişi güzel gömülmekte kaldı.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) tarafından 16 Nisan’da yayımlanan raporda, ‘Gazze, Filistinliler ve onlara yardımcı olmaya çalışanlar için bir toplu mezar’ olarak tanımlandı.
AİLELER, YAKINLARININ CANSIZ BEDENİNE DAHİ ULAŞAMIYOR
Yaşanan trajedi bununla sınırlı kalmadı.
İsrail’in uyguladığı abluka, kimlik tespit etme işlemlerini neredeyse imkansız hale getiriyor.
Kimliği belirlenemeyen cesetler, İsrail’in saldırıları nedeniyle büyük ölçüde hizmet dışı kalan Gazze’nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi morgunda birikti. Hastane, kısmi onarımın ardından yalnızca yüzde 25 kapasiteyle hizmet verebiliyor.
Doktorlar, morgda üst üste yığılan cesetlerin kimliklerini belirleyememekte, aileler ise aylardır kayıp yakınlarının ‘ölülerine’ dahi ulaşamıyor.
MEZURA İLE KEMİKLERİN BOYLARINI ÖLÇÜYORLAR
Şifa Hastanesi’nde Adli Tıp uzmanı olarak görev yapan Dr. Imad Şehhade, morgda kimlik tespiti bekleyen çürümüş cesetlerle karşılaşmanın verdiği acizlikleri dile getirdi.
DNA testi yapacak ekipman eksikliği nedeniyle, bir mezura ile kemiklerin boylarını ölçecek ve yaş ile cinsiyetlerini tahmin etmeye çalışan Şehhade, Gazze’de tanımlanamayan ceset sayısındaki artışın büyük bir sorun teşkil ettiğini belirtti.
“KİMLİK TESPİTİ YAPARKEN İLKEL YÖNTEMLERE BAŞVURUYORUZ”
İsrail’in DNA testi ekipmanlarının ve bu cihazları çalıştıracak malzemelerin girişine yasak koyduğunu, ayrıca deneyimli doktor ve teknik ekipten yoksun kaldıklarını aktaran Şehhade, şunları ifade etti:
“Sayı oldukça yüksek. Kimliği tespit edilmemiş binlerce ceset bulunmakta. Biz elimizden geleni yaparak tespit etmeye çalışıyoruz. Ancak ilkel yöntemlere başvurmak zorundayız. Kemiklerin boylarını ölçüyor, dişleri kontrol ediyor, kişisel eşyaları inceliyor ve ailelerden aldığımız ölçüleri mevcut verilerle karşılaştırmaya çalışıyoruz.”
“ŞU ANA KADAR 450 CESETTEN, 10’UNUN KİMLİĞİNİ TESPİT ETTİK”
“Bazen cesedin cinsiyetini belirleyebiliyor ve yaşını tahmin edebiliyoruz, fakat bu kesin bir çözüm değil. Tanımlanabilir faktör DNA testidir,” diyen Şehhade, morgda bazıları 6, bazıları ise 1 yıl önce ölmüş olan, sadece kemiklerle kalmış cesetlerin olduğunu, bu durumun kimliklendirme sürecini zorlaştırdığını belirtti.
Dr. Şehhade, “Elimizde bulunan 450 cesetten sadece 10’unun kimliğini tespit edebildik. Sayı sürekli artıyor. Bu, uzun yıllardır süregelen bir sorun ancak İsrail’in saldırıları ile daha da büyüdü. Kayıp yakınlarını arayan aileler var. Onlara layık bir şekilde veda etmek istiyorlar, fakat gerekli ekipman eksikliği nedeniyle hiçbir şey yapamıyoruz,” dedi.
Adli Tıp uzmanı Filistinli doktor Imad Şehhade, uluslararası topluma, saldırılar sonucu ölenlerin kimlik tespit işlemlerinin yapılabilmesi için Gazze’deki sağlık sektörüne yardım çağrısında bulundu.