Haber7
Filistin’de Ocak ayında gerçekleştirilen 45 günlük ateşkes anlaşması çerçevesinde İsrail ve Filistin arasında bir esir takası gerçekleşti. Bu takas kapsamında serbest bırakılan Nail el-Bergusi, TRT World ile yaptığı röportajda, İsrail hapishanelerindeki yaşam koşulları ve 45 yıllık tutukluluk sürecinde maruz kaldığı deneyimlere dair dikkat çekici ifadelerde bulundu. Hapishanelerde tutukluların fiziksel ve psikolojik şiddete, işkenceye ve cinsel istismara uğradığını anlattı.
Bergusi, hapishanelerde mahkumlara hiçbir sağlık hizmeti ve ilaç verilmediğini, yemek olarak sadece tahinli su sunulduğunu ve sürekli aç bırakıldıklarını dile getirirken, kendisinin bu süre zarfında 24 kilo, bir arkadaşının ise 70 kilo kaybettiğini belirtmektedir.
Mahkumların maruz kaldığı kötü muamelenin yarattığı psikolojik etkilerin, bilimsel çalışmalara sığamayacağını vurgulayan Bergusi, “Sanırım psikologlar bunu asla keşfedemeyecek. Harvard, Sorbonne, Cambridge gibi yerlerde yazılanların hepsi genel bir şey. Ama bizim deneyimimiz, Allah’ın izniyle, yazılacak.” şeklinde konuştu.
AİLESİYLE 35 YIL SONRA BULUŞTU
Bergusi, yıllarca hapiste kalan ailesinin de direnişin önemli figürleri arasında yer aldığını belirtti. Kardeşi Hamas liderlerinden Şeyh Ömer el-Bergusi ve kız kardeşi Hanan Bergusi de uzun süre cezaevinde tutuklu kalmışlardı.
Ailesinin bir araya geldiği anın, 35 yıl sonra gerçekleştiğini ifade eden Bergusi, cezaevinde geçirdiği süre zarfında annesini, babasını ve abisini kaybettiğini anlattı.
İsrail, mahkumların aileleriyle görüşmelerini engellemeye devam ediyor. Hapishanelerde görüşme odalarının camla kaplanmış olması, mahkumların aileleriyle görüşebildiği zamanlarda bile temas kuramaması amacıyla yapıldığı söyleniyor.
Filistinli çocuklar, yerden bir avuç makarna toplamaya zorlanıyor.
ADI GUINESS REKORLAR KİTABINDA
Nail el-Bergusi, dünyanın en uzun süre hapiste kalan siyasi tutuklusu olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiştir. 1978’de tutuklanan Bergusi, 2011’de Hamas ve İsrail arasında yapılan esir takasıyla 31 ay süreyle serbest kalmış, ardından 2014’te tekrar tutuklanarak müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır.
Bergusi, serbest bırakıldıktan sonra hukuksuz bir şekilde yeniden tutuklanmanın, İsrail’in yıldırma politikalarının bir parçası olduğunu ifade ederek, “Serbest bırakılan tutukluların çoğu tekrar tutuklandı. Bu anlaşma, tüm Filistinli aktivistlere bir mesajdır. Hiç kimse umutsuz değil, serbest bırakılanlar bile. Hiçbir suçlama yoktu. Gelecek nesiller için insan ruhunu yok etme politikaları var. Hapishaneye giden kişi öleceğini bilmelidir. Siyonist varlık, içindeki her anı veya her atomu öldürür.” şeklinde konuştu.
ABD VE İNGİLTERE HAPİSHANEYE MALZEME SAĞLIYOR
Sadece İsrail’in değil, Amerika ve birçok Avrupa ülkesinin suçlarına iştirak ettiğini belirten Bergusi, üzerlerindeki kelepçelerde “Made in USA” ve “Made in England” yazdığını ifade ederek, mahkumlara uygulanan işkencelerde kullanılan köpeklerin de yurt dışından getirildiğini vurguladı. “El bileklerimden kan akıtan kelepçelerin bazıları üzerinde ‘Made in USA’, bazılarında ise ‘Made in England’ yazıyordu. Bizi dövdükleri coplar da onlardan ithal, beyzbol sopalarıydı. Hatta hapishanelerde üzerimize salınan köpekler bile Belçika ve Hollanda kökenliydi. Nükleer silahlara sahip bir devlet, bu silahlara sahip diğer bir devleti, savunmasız Filistinli mülteci kamplarına karşı destekliyor.” ifadelerini kullandı.
SERBEST BIRAKILANLAR DEPORT EDİLDİ
Esir takası kapsamında, İsrail zindanlarında uzun süre tutulan bazı siyasi tutuklular da serbest bırakıldı. Bergusi ile birlikte serbest bırakılan isimler arasında Hamas liderlerinden Abdunnasır İsa, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden Halide Cerrar ve Hamas komutanı Osman Bilal gibi önemli figürler yer aldı.
Ancak serbest bırakılan kişilerin büyük bir kısmı deport edildi. Mısır’a deport edilen Bergusi, eşiyle Batı Şeria’dan çıkmasına izin verilmediği için görüşemedi.
Esir takası anlaşması uyarınca serbest bırakılan bazı mahkumların Türkiye’ye geldiği de bildirilmektedir.
Hamas’tan dikkat çeken bir açıklama: “Vahşetin dozu her geçen gün artıyor.”
TUTUKLAMALAR VE KÖTÜ MUAMELE ARTTI
İsrail, Gazze’de soykırıma devam ederken işgal altındaki Batı Şeria’da askeri kısıtlamaları ve işgalci politikalarını sürdürmektedir. Yerleşimcilerin köylerde yaşayan insanların evlerine saldırması, bölgedeki yaşamı tehdit ederken, Aksa Tufanı’nın başlamasıyla birlikte Filistinli tutuklara daha fazla işkence ve baskı uygulandığı bildirilmektedir.
Hapishanelerde yaşlı ve çocuk demeden mahkumları hukuksuz bir şekilde tutmaya devam eden İsrail, Bergusi’nin ifadesine göre, her yıl bir veya iki yeni hapishane inşa etmektedir.
10 BİN 400 FİLİSTİNLİ TUTUKLU
Filistin Kurtuluş Örgütü’ne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyeti’nin Ocak ayında yaptığı açıklamaya göre, 1 Ocak 2025 itibarıyla 10 bin 400 Filistinli, İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunmaktadır.
Açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’nde alıkoyduğu Filistinlilerin gerçek sayısını ve akıbetlerini gizlediği de belirtilmektedir.
Gazze’de derin plan ve Tel Aviv’in son bahsi: Ebu Şebab dosyası.
