FETÖ firarisi Cevheri Güven’e bilgi sızdırma davası başladı; mahkemede dikkat çeken ifadeler öne çıktı. Dava kapsamında, dört emniyet mensubu yargılanıyor. Sanıklardan tutuksuz olan Murat Çelik, Güven’i “vatan haini” olarak nitelendirerek, “Artık FETÖ tarafından öldürülmeyi bekliyorum. Gelsinler, cesaretleri varsa” şeklinde savunma yaptı.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) medya yapılanmasına bağlı firari Cevheri Güven hakkında bilgi ve belge temin ettikleri iddiasıyla dördü emniyet mensubu olmak üzere toplam dört kişi yargılanıyor. Duruşma, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. Tutuklu sanık Serkan Dinçer ve tutuksuz sanıklar Murat Çelik, Kerem Gökay Öner ve Şevket Demircan duruşmaya katıldı.
AYHAN BORA KAPLAN’IN AVUKATINDAN TALEP
Duruşma kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin özetinin okunmasıyla başladı. Bu sırada, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın avukatı, müvekkilinin adının iddianamede sıkça geçtiği ve suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle davaya katılma talebinde bulundu.
Mahkeme, talebi değerlendirerek Kaplan’ın “suçtan doğrudan zarar görmediği” gerekçesiyle bu isteği reddetti.
“X HESABINI AMİRLERİMİN TALEBİ ÜZERİNE AÇTIM”
Sonrasında, sanık Dinçer ifadesinde, emniyette görev yaptığı süre içinde sosyal medya analiz uzmanı olarak çalıştığını ve “zahir çamlıca” adıyla bilinen X hesabını amirlerinin isteği üzerine açtığını öne sürdü. Dinçer, bu hesabı FETÖ’cülerin faaliyetleri için kullanmak amacıyla oluşturduğunu ve Güven’i bu kapsamda takip ettiğini savundu.
Dinçer, “İstihbarat Daire Başkanlığı’nda çalıştığım dönemde FETÖ soruşturması geçirdim. FETÖ ile hiçbir bağım yoktu ve hiç olmamıştır. İddianamede bunu destekleyecek bir tespit yok. 16 aydır tutukluyum, mesaj içeriklerimde suç unsuru yoktur. Tahliyemi talep ediyorum.” şeklinde ifade verdi.
“ÖRGÜTE YARDIMDA BULUNMAM MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Sanıklardan Demircan, kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiği konuşmasında, meslek hayatı boyunca çok sayıda FETÖ operasyonuna katıldığını ve örgütle mücadele ettiğini belirtti. Savcılığın kendisiyle ilgili bir tespitinin olmadığını ifade eden Demircan, “Biz bir kumpas içerisindeyiz.” dedi.
Demircan, sözlerine şu şekilde devam etti: “Eylül’ün 3’ünde tahliye edildik, 6 Aralık 2024’te göreve başladık. Savcımızın talimatıyla ifade verdik, bu iddianame hazırlandı. Ben Murat Çelik’i Ankara’da tanıdım, diğer sanığa akademi yıllarımda aşina oldum. FETÖ ile hiçbir bağlantım olmadı. Beraatimi istiyorum.”
“ÖRGÜTÜN BENİ HER YIL NASIL FİŞLEDİĞİNİ GÖRDÜM”
Sanık Öner de kendisini olaylarla bağlantılı görmediğini ve FETÖ ile hiçbir ilişkisinin olmadığını savundu. “Hayatım boyunca FETÖ ile mücadele eden biri olarak, bu suçlamalardan dolayı üzgünüm.” ifadelerini kullanan Öner, örgütün kendisine yönelik fişleme faaliyetlerini gözlemlediğini belirtti.
“FETÖ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLMEYİ BEKLİYORUM”
Sanık Çelik ise, okul yıllarından itibaren FETÖ ile savaştığını ve mücadelesinin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yoğunlaştığını vurguladı. Çelik, bu mücadeledeki rolü nedeniyle FETÖ’nün kendisine yönelik saldırılarını haksız bulmadığını dile getirdi.
Çelik, “Cevheri Güven, yaptığım çalışmalardan ötürü babama hakaret eden bir vatan hainidir. Bundan sonrası için FETÖ tarafından öldürülmeyi bekliyorum. Gelsinler, cesaretleri varsa. Beraatimi talep ediyorum.” dedi.
Duruşmanın ardından mahkeme, Dinçer’in tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Duruşmaya 17 Nisan’da devam edileceği bildirildi.
İDDİANAMEDEN DETAYLAR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede, “zahir çamlıca” kullanıcı adıyla bilinen X hesabından, Emniyet Genel Müdürlüğü, Siber Suçlarla Mücadele Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı’na yönelik provokatif paylaşımlar yapıldığı örneği üzerine soruşturma başlatıldığı aktarıldı.
İddianamede, sanıkların dijital materyalleri üzerinde yapılan incelemelerde, Güven’in YouTube kanalındaki bilgilerle birebir örtüşen belgelerin ele geçirildiğine dikkat çekildi. Ayrıca, sanık Dinçer’in telefonunda, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’a yönelik 151 sayfa evrakın bulunduğu belirtildi.
“GİZLİLİK KARARLARINI İHLAL ETTİLER”
İddianamede, sanıklardan eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ve eski Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın, Kaplan soruşturmasındaki evrakları gizlilik içinde tutmamaları dolayısıyla yükümlülük ihlalinde bulundukları kaydedildi.
Görülen o ki, Çelik, Öner ve Demircan’ın örgüt hiyerarşisine katılmadıkları ama eylemlerinin örgüte yarar sağladığı tespit edilmiştir.