MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında, kamuoyunda gündeme gelen “düşman ceza hukuku” ve “masumiyet karinesinin ihlali” konularına sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklama ile yanıt verdi.
Yıldız, ceza muhakemesinin, suça konu olan fiilin işlenip işlenmediği, eylemin failinin kim olduğu ve fail ile eylem arasındaki bağın net bir şekilde tespit edilmesini amaçladığını vurguladı. Bu süreçte uygulanacak yaptırımların belirlenmesinin maddi gerçekliğe ulaşmak için uzun ve titiz bir çalışmalar gerektirdiğini ifade etti.
Açıklamalarında, son zamanlarda sıkça gündeme gelen “masumiyet karinesi” ve “düşman ceza hukuku” kavramlarını ele alan Yıldız, Anayasa’nın 38. maddesinin 4. fıkrasına atıfta bulunarak, suçluluğun ancak mahkeme kararı ile sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılmadığını belirtti. Bu düzenlemenin bir karine olduğunu ve ceza muhakemesi ile çelişmediğini, aksine şüpheden sanığın yararlanacağı ilkesinin önemine dikkat çekti.
Koruma tedbirlerinin, kamu menfaatinin ön planda tutulması gerektiği durumlarda, masumiyet karinesi ile olan ilişkisini de gündeme getiren Yıldız, ceza yargılamasında ölçülülük ilkesinin göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirdi. Mutlak bir zorunluluk olmadıkça, tutuklama yerine alternatif tedbirlerin düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi.
‘Tutuklulara Düşman Ceza Hukukunun uygulandığı’ yönündeki iddiaları ise kesin bir dille reddeden Yıldız, bu tür açıklamaların iğrenç bir iftiradan ibaret olduğunu ifade etti. Türkiye’de düşman ceza hukuku uygulamasının olmadığını vurgulandı. Ayrıca, hayati tehlikesi bulunan tutukluların tedavisinin yasal bir zorunluluk olduğunu, infazın sonra yapılabileceğini belirterek yaşam hakkının tüm hakların önünde geldiğini aktardı. Yıldız, sözlerini iyi dileklerle tamamladı.