Fenerbahçe, 3 Temmuz 2011 tarihinde yaşanan şike kumpası sürecinden kaynaklanan zararlarının karşılanması amacıyla Maliye Hazinesi ve İçişleri Bakanlığı’na karşı dava açtı. Kulüp, 100 milyon TL manevi, 50 milyon euro (dava açıldığı dönemde yaklaşık 1 milyar 756 milyon TL) maddi tazminat talebinde bulundu.
Dava dilekçesinde, Fenerbahçe’nin Türkiye’nin en köklü spor kulüplerinden biri olduğu ve büyük bir taraftar kitlesine sahip olduğu ifade edildi. 3 Temmuz sürecinin kulüp üzerinde yarattığı maddi ve manevi kayıpların, telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtığı vurgulandı.
“FENERBAHÇE SÖZDE ŞİKE DAVASIYLA YIPRATILDI”
İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın üçüncü celsesi gerçekleştirildi.
Duruşmaya, davacı Fenerbahçe Spor Kulübü’nün avukatları ile davalı olarak yer alan Maliye Hazinesi ve İçişleri Bakanlığı’nın avukatları katıldı.
Fenerbahçe avukatları, “Müvekkil kulübün sözde şike davasıyla yıpratıldığını, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat kararı ve şike kumpası davasında verilen mahkumiyet kararlarıyla bu durumun kanıtlandığını” dile getirdi. Kulübün uğradığı zararın mahkemece belirlenen tazminatla giderilmesini talep ettiklerini belirten avukatlar, mahkemenin görevli olduğuna dair tensip kararı alındığını hatırlattılar. Aksine bir karar verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatları açısından hak ihlali oluşturabileceğini de sözlerine eklediler.
Davalı taraf olan Maliye Hazinesi ve İçişleri Bakanlığı’nın avukatı ise, görevsizlik kararı verilerek dosyanın uyuşmazlık mahkemesine sevk edilmesini talep etti.
Mahkeme, oy çokluğuyla görevsizlik kararı vererek dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetti.
Ancak mahkeme başkanı, karara itiraz etti. Başkana göre, 18 Temmuz 2024 tarihli ara kararda ve Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 11 Nisan 2016 tarihli kararına işaret ederek, yargılamayı sürdüren mahkemenin daha önce görevli olduğu belirlenmişti. Bu sebeple başkan, verilen görevsizlik kararına katılmadığını ifade etti.