Erdoğan karşıtlığı, muhalefeti tek başına sürüklemeye yeter mi?
Eğer kendi projeleriniz ve vizyonlarınız yoksa, iktidar için sadece “O gitsin bakarız” diyorsanız, halkın size destek vermesi mümkün mü?
Bu sorunun yanıtı oldukça basit görünse de, üzerinde düşünmek gerektiği aşikar.
2023’TEKİ MUHALEFETİN TEMEL KOŞULU ERDOĞAN’I GÖNDERMİK OLDU
2023 seçimleri öncesinde oluşturulan 6’lı masanın görünürdeki amacı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e dönmek” olsa da, arka planda yatan asıl motivasyon “O gitsin bakarız” anlayışıydı. Hatırlatmakta fayda var!
HDP’nin de aday çıkarmayarak destek verdiği 6’lı masanın sonuçları, seçmen açısından beklenenin oldukça altında kaldı.
İlk turda Kemal Kılıçdaroğlu’nun oy oranı yüzde 44.82’de kalırken, Erdoğan yüzde 50+1 hedefine sadece kıl payı ulaşamadı; oy oranı yüzde 49.52 oldu.
İkinci turda ise, gizli pazarlıkların ortaya çıktığı muhalefetin adayı Kılıçdaroğlu oy oranını yüzde 47.82’ye çıkardı.
Hatırlamak gerekir ki, muhalif seçmenin “İkinci turda tuvalet terliğine ya da kola kutusuna dahi oy veririm” şeklindeki söylemleri sıkça tekrarlandı.
Çünkü, o seçimlerin muhalefet açısından en büyük motivasyon kaynağı “O gitsin, sonrasına bakarız” biçimindeydi.
Sonuç hüsran oldu. Yanıldılar.
Peki, vazgeçtiler mi?
Hayır!
EKREM İMAMOĞLU CHP’YE ADAYLIĞINI DAYATIYOR… TEK MOTİVASYONUYSA ERDOĞAN KARŞITLIĞI
2023 Kasım’ındaki kurultay sonrasında CHP’de bir lider değişikliği yaşanırken, söylemlerde de değişim gözlemlendi. Özgür Özel’in “normalleşme süreci” olarak tanımladığı iktidar-muhalefet diyalogu, değişim sinyalleri taşıyordu.
***
Ancak, CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçim başarısından sonra birdenbire değişen söylem, tutum ve bakış açısı dikkat çekti.
Türkiye’nin gündeminde seçimlerin yenilenmesiyle ilgili herhangi bir tartışma yokken…
Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili hiçbir belirti yokken.
CHP içindeki sert rekabet “erken seçim” tartışmalarını alevlendirdi.
Normal koşullarda 2028’de gerçekleşmesi beklenen seçimler için “Cumhurbaşkanı adayımız kim olsun” tartışmasına girmek yerine, “Benden başkasının aday olmasına izin vermem” diyen bir belediye başkanının dayatması CHP’nin gündemini belirledi!
Bu durum, o kadar yıkıcı hale geldi ki, yeni genel başkan Özgür Özel, “Aman karıştırmayın, ben aday değilim” demek zorunda kaldı.
Bir yerel siyasetçi, CHP’ye kendi ajandasını dayattı. Bu sürecin sonucunda olası rakiplerini bir istisna dışında saf dışı bıraktı.
***
Bugün gelinen noktada, muhalefetin “O gitsin, sonra bakarız” yaklaşımının bir benzeri…
Ekrem İmamoğlu, CHP’de temayül yoklamasına veya ön seçime girmeden genel siyasete atıldı.
Terörün finansmanından, usulsüz ihale soruşturmalarına kadar pek çok skandal onun dışında da yaşandı.
“Diploma skandalı”, başsavcıyı tehdit davası gibi konuların yanı sıra “para kuleleri” ve İl kurultayı soruşturmaları gibi meseleler, CHP İstanbul İl Binası’nın ele geçirilmesi sırasında da gündemdeydi.
Daha da ötesi, Kasım 2023’teki CHP kurultayındaki sorunların yanı sıra, sürekli olarak dikkat çekici bir belediye başkanı karşımıza çıktı; bugünkü “O gitsin sonrasına bakarız” söylemiyle genel siyaset arenasına girdi.
CHP İMAMOĞLU’NA MAHKUM MU? YA DA İMAMOĞLU KİMLERİ NE KARŞILIĞI TESLİM ALDI?
Cümleyi tamamlayalım…
CHP’yi yakından takip edenlerle yaptığımız görüşmeler, şunu gösteriyor:
Türkiye’nin geleceğine dair gençlerin, dezavantajlı grupların ekonomik ve sosyal beklentileri üzerine… Dış politika meselelerine… Hiçbir konuda kafa yormadan, fırsatçılıkla ve popülizmle “O gitsin de sonrasına bakarız” anlayışıyla halkı ikna edeceğini düşünen bir aday adayı var karşımızda.
Sahi, bu kişi diplomayı hak etti mi?
Sahi, CHP bu şahsa mahkum mu?
Sahi, tek bir belediye başkanının siyasi kariyerine kilitlenmek, bu ülkeye uygun mu?
“O gitsin de sonrasına bakarız” anlayışıyla yola çıkmak, artık “Türkiye’yi daha iyi yönetmeye talip olma” anlamına gelmiyor.
Sadece bir “husumet” üzerinden kurulu bir siyaset anlayışı hakim.
Bu duruma halkın müsaade etmeyeceğinden eminim.