İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından önemli noktalar:
Avrupa tarihinde yaşanan savaşlar ve çatışmalar, savunma ve güvenlik gibi kritik konularda birleşmeyi zorunlu kılmaktadır. Bölündükçe zayıflarken, bir araya geldikçe güçleniyoruz.
Ekonomik güvenliğin de ele alınması gereken bir konu olduğunu vurgulamak gerekiyor. Türkiye, genç ve dinamik nüfusu ile büyük tüketim pazarlarına doğrudan erişim sağlama avantajına sahiptir. Bu durum, kritik sektörlerde ortak yatırımların önünü açacaktır. Son yıllardaki yatırımlarımızla ve doğal gaz alanındaki anlaşmalarla, ülkemizi enerji merkezi olma hedefine bir adım daha yaklaştırıyoruz. Türkiye, Avrupa’da önemli bir aktör olarak tedarik zincirlerine büyük katkılar sunmaktadır.
UKRAYNA-RUSYA GÖRÜŞMELERİ
Ukrayna’da silahların susması için kritik bir süreçten geçiyoruz. Çözüm odaklı çabalara destek veriyoruz. Tarafları teşvik etmenin önemi büyüktür. Eski ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirdik.
GAZZE İÇİN SEFERBERLİK ÇAĞRISI
Gazze’de 20 aydır süren insani felaket durumu acilen sona ermeli. Netanyahu’nun yaklaşımı, bölgeyi ciddi bir tehlikeye atmaktadır. Gazze’de 2 milyon insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalması, uluslararası toplumun sessiz kalmasını affedilemez kılmaktadır.
Gazze’de ateşkesin sağlanması için Avrupa’nın gerekli ilgiyi göstermesini bekliyoruz. Kalıcı bir ateşkes ve insani yardım sevkiyatının güvence altına alınmasının yanı sıra, Gazze’nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için bütün imkanlarımızı seferber etme zorunluluğumuz vardır.
“SURİYE’DE UMUT DOLU BİR SAYFA AÇILMIŞTIR”
Suriye’deki yaklaşık 14 yıllık çatışmaların sona ermesi, yeni ve umut dolu bir sayfanın açılmasına olanak sağlamıştır. ABD Başkanı Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağını açıklaması, ülkenin refaha kavuşması açısından önemli bir adım olmuştur. Bu karar, bölgesel istikrar ve kalkınmaya duyduğu önemi tekrar gözler önüne sermektedir. Bu kararın diğer ülkeler için de örnek oluşturmasını ümit ediyoruz. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin eski rejime yönelik ambargolarını hızlı bir şekilde kaldırmasını ve yeniden imar faaliyetleri için mali destek sağlamasını umuyoruz. Bu destek, ülke dışındaki Suriyelilerin gönüllü, onurlu ve güvenli bir şekilde geri dönüşünü teşvik edici bir etki yaratacaktır.
Artan belirsizlikler, bizi ortak çözümler etrafında birleşmeye zorlamaktadır. Dayanışma, kaynakların verimli kullanımı ve samimi işbirliği sağlandığında, kıtanın karşılaşabileceği tehditler ve zorluklarla başa çıkabileceğimize olan inancım tamdır. Bu düşüncelerle, toplantımızın güvenli, müreffeh ve istikrarlı bir Avrupa için hayırlara vesile olmasını dilerim.