Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un Fethi’nin 572. yıl dönümünde Beykoz Millet Bahçesi’nde düzenlenen Millet Bahçeleri Açılış Töreni programına katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, “Fatih sadece büyük bir devlet adamı değil, parlak bir alimdi.” ifadelerini kullandı. “Fatih’in döktürdüğü toplar, dönemin savaş konseptini baştan sona değiştirmiş ve tarihe geçmiştir. Bu yenilik ruhunu günümüzde de yaşatıyor, geleceğe taşıyoruz. İHA’larımız, SİHA’larımız ve insansız denizaltı araçlarımızla bugünün savaş konseptini değiştirmeye devam ediyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı, yıllarca bekletildikleri savunma sanayii alanında artık kapısı çalınan bir ülke haline geldiklerini vurguladı. “Karadeniz’e Osman Gazi gemimizi uğurladık. Orada denizin derinliklerinde araştırmalar yaparak doğal gaz çıkaracak ve vatandaşlarımızı daha da rahatlatacağız.” şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın programdaki önemli sözlerinden bazıları şöyle: “Bir başka gurur günümüzü, tarihimizin altın sayfalarından birini büyük bir coşkuyla selamlıyoruz. İstanbul’a her gelişimizde yüreğimiz değişik bir sevinç ile doluyor. Bu güzel günde, baharın yazla kucaklaştığı, İstanbul’un zümrüt yeşiline büründüğü anı sizlerle paylaşmak isterim. Birazdan yapımı tamamlanan millet bahçelerimizin açılışını gerçekleştireceğiz. İstanbul’umuza 4 yeni millet bahçesi kazandırıyoruz; Beykoz, Arnavutköy, Kağıthane ve Sultangazi millet bahçeleri şimdiden hayırlı olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projede emeği geçenleri tebrik ederek, “Rabbim bizleri İstanbul’la birlikte tüm Türkiye’ye hizmet yolundan ayırmasın.” dedi.
“FATİH SULTAN MEHMET HAN VE ORDUSUNU RAHMETLE VE ŞÜKRANLA YAD EDİYORUM”
Bugün, tarihimizin en önemli destanlarından biri olan İstanbul’un fethinin 572. yıl dönümünü kutluyoruz. 29 Mayıs 1453’te, muzaffer bir komutan, inançlı bir orduyla İstanbul’u fethetti. 53 gün süren kuşatma, yalnızca 21 yaşındaki Fatih’in liderliğinde büyük bir zaferle sonuçlandı. “Çağ kapatıp çağ açarak bu zaferi milletimize hediye eden Fatih Sultan Mehmet Han ve ordusunu rahmetle anıyorum. Allah onları fetheden askerden ve komutandan razı olsun.” dedi.
“FATİH, MÜJDELENMİŞ BİR FETHİ ADIM ADIM İNŞA ETTİ”
İstanbul’un fethi, bilginin, azmin ve inancın zaferidir. Önceki dönemlerde Osmanlı ordusu 4 kez İstanbul’u kuşatmıştı, ancak başarıya ulaşılamamıştı. Fatih, 19 yaşında tahta çıkarak yeni teknikler geliştirmek için çalışmalara başladı ve her aşamayı bizzat takip etti. Gemileri karadan yürüterek, müjdelenmiş bir fethi aşama aşama gerçekleştirdi. İlk gedik Topkapı’da açıldı ve 29 Mayıs’ın öğlen saatlerinde İstanbul ve Ayasofya artık ebediyen bizim oldu. Dünya, 572 yıl önce bu büyük başarıya tanıklık etti. İstanbul, medeniyetimize ve tüm insanlığa eşsiz katkılarda bulundu.
“BUGÜNÜN SAVAŞ KONSEPTİNİ DEĞİŞTİRMEYE DEVAM EDİYORUZ”
Fatih, sadece büyük bir devlet adamı değil, parlak bir alimdi. Onun döktürdüğü toplar, dönemin savaş konseptini köklü bir biçimde değiştirdi. Bu yenilik ruhunu yaşatmaya ve gelecek kuşaklara aktarmaya devam ediyoruz. İHA’larımız, SİHA’larımız, insansız denizaltı araçlarımız ve diğer teknolojilerimizle bugünün savaş konseptini devrim niteliğinde yeniden şekillendiriyoruz.
“ARTIK KAPISI ÇALINAN ÜLKE HALİNE GELDİK”
Yıllar boyunca başkalarının kapısında bekletildiğimiz savunma sanayii alanında, artık kapısı çalınan bir ülke haline geldik. Karadeniz’e Osman Gazi gemimizi uğurladık. Orada denizaltında araştırmalar yaparak doğal gaz çıkaracak ve vatandaşlarımızı daha huzurlu bir yaşama kavuşturacağız. Gençler, her karışında bir yiğidin yattığı vatanımızı gerektiğinde canınız pahasına koruyacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti’ni sizler yüceltecek, sizler güçlendireceksiniz. Tarihi zaferlerle dolu bu millet size göz dikecek, cesaret alacak. Sizler Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceksiniz.
“BİZ FATİH’İN İZİNDEN GİTMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Doğa, bize Rabbimizin emanetidir. Bu emaneti korumak ve güzelleştirerek gelecek nesillere aktarmakla yükümlüyüz. Gelecek kuşaklara büyük bir sorumluluk üzerimizde taşımaktayız. Tüm canlıları kucaklayarak çevreyi koruma yolunda attığımız her adımı göz önünde bulundurduğumuzda, muhalefetin yeşil alan ve çevre koruma konusundaki tavrıyla çelişen bir durumla karşılaşıyoruz. Son yolsuzluk soruşturmasında bir kez daha görmüş olduk ki, muhalefetin en çok sevdiği renk yeşildir. Ne olursa olsun, Fatih’in “Benim kudretimin ulaştığı yerlere onların hayali bile ulaşamaz.” sözünden ilham alarak, onun izinden gitmeye devam edeceğiz.