Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesi Önsen Mahallesi’nde inşa edilen 4 etaptan oluşan 2 bin 802 konutun 1964’ü tamamlandı. Yeni evlerine taşınan ailelerden biri de Ahmet ve Emine Balveren çifti oldu. Asrın felaketi olarak anılan depremin ardından evleri ağır hasar gören ve geçici olarak çadır ile konteynerde kalan çift, bu yıl ocak ayında yeni konutlarına kavuştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bayramı yeni evlerinde geçiren çiftin mutluluğunu sosyal medya hesabından duyurdu.
“30 YILLIK YATIRIMIMDI, YIKILDI…”
Deprem gününde bir anaokuluna sığındıklarını anlatan Emine Balveren, daha sonrasında çadırda geçirdiklerini, ardından konteynere geçmek zorunda kaldıklarını ifade etti. 30 yıllık emeklerinin eseri olan evlerinin depremde ağır hasar aldığını belirten Balveren, “Ev tamamen yıkılmamıştı ama kolonlar patladı. İlk gelen arkadaş ‘ağır hasarlı’ dedi. Eşimle bir kez daha yıkıldık; o ağlıyor, ben ağlıyorum. Can kaybı olmaması önemli, can geri gelmiyor ama mal her şekilde geliyor…” dedi.
“2 YIL FİRE VERDİM DEDİM TÜM AİLEYİ İFTARA ÇAĞIRDIM”
Yeni ev ve bayram heyecanını anlatan Emine Balveren, gelin ve oğlunun Maraş’a gelmeyi planladıklarını, aynı gün AFAD’dan arandığını belirtti. “Yarın gelin anahtarınızı alın” denildiğinde gelinimle oğlum Maraş’a geldi. Eşime bile söylemedim, hepsi bir aradayken ‘yarın anahtarı almaya gideceğiz’ dedim; hepsi çok sevindi. Anahtarımızı alıp eve girdiğimizde çok duygulandım; bu farklı bir his. Evin her yerini beğendim, konteynerden sonrası burası için adeta bir saray gibi. Ramazan’da akrabalarımı iftara çağırdım; ‘2 yıldır eksiklik yaşadık’ dedim. Artık benim de evim oldu, bu bambaşka bir duygu. Bayram için de umutluyum ve sevinçle bekliyorum.”
“EVİM OLURSA ÜTÜ MASASINI HİÇ KAPATMAYACAĞIM DEMİŞTİM”
Yıkımın ardından yeniden ayağa kalkmaya başladıklarını söyleyen Balveren, “Depremden önceki halimize, evimizin olduğu duruma yavaş yavaş geri dönüyoruz. İnanır mısınız, bulaşık yıkamayı özledim. Ütü masasını hiç kapatmıyorum, çünkü oradayken yastığın üzerinde yapıyordum. Evim olursa ütü masasını hiç kapatmayacağım demiştim. Burada açık dursun, beklesin beni. Burada özlenen şeyler var, gerçekten de özledim” diye konuştu.
“SÖZLER TUTULMUYOR DİYENLER BENİ DUYSUN; BİZ GELDİK EVİMİZDEYİZ”
Balveren, “Umutluydum. Ne olursa olsun verilen sözlerin arkasında duracaklarını biliyordum ve olacağını da düşündüm” diyerek devlet desteği ile yaralarının sarıldığını ifade etti: “Verilen sözlerin yerine getirilmiyor” diyenler beni duysun; biz geldik, evimizdeyiz, şükürler olsun. Kendimi güvende hissediyorum ve evimin sağlam olduğuna inanıyorum. Devletin yaptığı hiçbir şey kötü olmaz. Devletimiz verdiği sözlerin hangisini yerine getirmiyor ki? Allah’ım herkese nasip etsin. Minnacık taşı kaldırıp buradan tarafa atandan, emeği geçen herkesten razı olsun.
“KENDİ EVİNDE BAYRAM GEÇİRMEK NE DEMEK…”
Deprem sonrası konutların hızla yapıldığını aktaran Ahmet Balveren, “Cumhurbaşkanımız, ‘2 yıl içerisinde teslim edeceğiz’ dedi ve bunu gerçekleştirdi. Kendi evimizin olmasıyla çok mutlu olduk. İnşaatların bu güne kadar bitmesini umarak bekledik. Umudumuz gerçeğe dönüştü. Evin tamamlandığını öğrendiğimde gözlerim doldu, çok güzel bir duygu. 2 yıl evsiz kaldıktan sonra bir eve kavuşmak gerçekten mutluluk verici. Bayramı çadırda ve konteynerde geçirdik, orucu çadırda tutmak zorunda kaldık… Şimdi kendi evimde bayram geçirecek olmanın ne demek olduğunu hissediyorum…” ifadelerini kullandı.
