Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Bahadır, depremle ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Bahadır, deprem dirençli şehirlerin ve yerleşimlerin oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, bu sürecin devlet ve millet işbirliği ile gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
AYNI FAY HATTI KORKUTMAYA DEVAM EDİYOR
Kuzey Anadolu Fayı’nın Türkiye’nin en aktif fay hatlarından biri olduğuna dikkat çeken Bahadır, bu fayda sürekli olarak küçük ve orta ölçekli depremlerin meydana geldiğini, bu tür depremlere karşı fazla korkmamak gerektiğini belirtti. Bahadır, bu depremlerin küçük enerji boşalımları olduğunu ve büyük depremlerle bağlantılı olup olmadıklarının askıda olduğu konusunda geçmiş kayıtların risk taşıdığını dile getirdi. Ayrıca, Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde depremin her an meydana gelebileceğini hatırlatarak, devlet ve millet olarak hazırlık yapılması gerektiğinin altını çizdi.
“7 VE ÜZERİ ÇOK BÜYÜK DEPREMLER ÜRETTİ”
Türkiye’nin aktif bir deprem kuşağında yer aldığını belirten Bahadır, Kuzey Anadolu Fayı’nın zaman zaman 7 ve üzeri büyük depremler oluşturduğunu ifade etti. Bu fay hattının Erzincan gibi bölgelerde 7,9 büyüklüğünde depremler üretebildiğini ve 1943’te Ladik merkezine de etki eden büyük depremin orta Karadeniz’de ciddi zararlara yol açtığını kaydetti. Bu depremde 4 bin insanın hayatını kaybettiğini, binlerce insanın yaralandığını ve evlerini kaybettiğini anımsattı.
Kuzey Anadolu Fayı’nın belirli aralıklarla depremlere yol açtığını anımsatan Bahadır, “Her depremin ardından belli bir süre geçmesi gerekir” dedi. Bu sürelerin, fayın enerji boşalımına ve kırılma miktarına bağlı olarak değiştiğini belirtti. Ancak bu durumun her zaman geçerli olmadığını, bazen çok uzun yıllar aradan sonra da depremlerin olabileceğini vurguladı. Bahadır, Ladik ve Orta Karadeniz bölgesindeki risk oranlarının arttığını, bu duruma bağlı olarak vatandaşların tedirgin olmasının doğal olduğunu ifade etti. Kahramanmaraş ve çevresinde enerji boşalmaları olduğunu, bunun dışında pek çok bölgede de riskin sürdüğünü belirtti.
“MÜTEAHHİTLER UYGUN BİNA YAPMAK ZORUNDA”
Depreme hazırlığın önemine değinen Bahadır, deprem dirençli şehirler oluşturma gerekliliğinin altını çizerek, müteahhitlerin projelerine uygun binalar inşa etmesi gerektiğini söyledi. Belediyelerin projelerin uygun bir şekilde denetlenmesi gerektiğini de ekleyen Bahadır, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu süreci izlemekle yükümlü olduğunu ifade etti. Bahadır, bu önlemlerin alınması halinde depremin yaratacağı hasarın azalacağını ve toplumun depremle yaşamayı öğrenme sürecine gireceğini belirtti.
3 İLİN İSMİNİ VERDİ
Özellikle Orta Karadeniz bölgesi ve Ladik çevresindeki depremler üzerindeki çalışmalarını uzun yıllardır sürdürdüklerini dile getiren Bahadır, bu konudaki projelerin önemine dikkat çekerek sözlerini sonlandırdı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
