İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın Mayıs ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Argun Gündüç’ün önderliğinde gerçekleştirildi. Toplantıda, sektörün mevcut sorunları detaylı bir şekilde tartışılırken, DTO İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, deniz ticareti ve turizm gibi birçok alanda önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Zor bir dönemden geçiyoruz”
DTO İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, “İşlerin gidişatını net bir şekilde göremiyorum; ama her gün daha da kötüye gidiyor. Türkiye’nin ithalatı, ihracatının yaklaşık yüzde 80’ine yaklaşıyor. İhracat azalırken, üretim de gerilemekte. Piyasa koşullarını tahmin etmek neredeyse imkansızlaştı. Yeni uygulamalar ve mevzuatlar sürekli artarak devam ediyor. Gerçekten zorlu bir dönemden geçmekteyiz. Sektörün tüm kesiminde benzer problemler mevcut. Toplam elleçlenen yük miktarı 4,5 milyon tona ulaştı ve kruvaziyer yolcusu sayısı ise 205 bini geçti. Kruvaziyer yolcularında bir sorun yaşamıyoruz” dedi.
“Kruvaziyer turizminde sorun yok, limanlarda dengesizlik var”
Aliağa Limanı’nda 585 bin, İzmir Limanı’nda ise 85 bin elleçleme yapılmış durumda. Bu durumun çözülmesi, İzmir için son derece önemli. Deniz turizmi konusuna da değinen Öztürk, “İyi bir sezon beklemiyoruz. Görüştüğümüz her üye aynı kaygıları paylaşıyor: Mevzuatlar bizi baskı altında tutuyor. Karasal mesafelerde müzik yapılabilmesi konusunda net bir soru işareti var. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın toplantılarına katılıyoruz ve teknelerin ses sistemlerinin uygun şekilde yerleştirilmesi için rapor talep edilmekte” ifadelerini kullandı.
“Yangın planları yeniden onaya sunulmalı”
Son dönemlerdeki teknelerdeki yangın olaylarına dikkat çeken Başkan Öztürk, “Yangınla ilgili mesele oldukça önemli. Teknelerin üretim aşamasında yangın planları onaylanıyor ve buna göre imalat yapılıyor. Ancak, bazı tekneler eski olduğu için tekrar onaylanmaları gerekiyor. Bu kapsamda yeni deniz turizmi çalışma grupları oluşturmuş durumdayız” dedi.
“Rekabet fazla, hizmet kalitesi düştü”
Öztürk, “Deniz turizminde kullanılan araçların sayısında kısıtlama yapılması lazım. Başkan bazıları için düşük fiyatlarla çalışıyor dediler. Kaptan, bu konular çok gerilerde kaldı, dedi. Benim fiyatımın çok altında taşıma yapanlar olduğunu biliyorum. Rekabet fazla fakat hizmet kalitesi çok kötü. Deniz turizm araçlarının sahaya çıkmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Mihri Çelik: Duvara konuştuk sanki
DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mihri Çelik, önceki belediye başkanları döneminde yapılan çalışmaları hatırlatarak, “Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer dönemlerinde her yıl başında deniz turizmiyle ilgili yapılması gerekenleri raporluyorduk. Ancak Başkan Cemil Tugay’dan bu konuda herhangi bir talep gelmiyor. O raporlarda belirtmiştik: marina, tekne parkı ve bakım alanlarının yaratılmasını. Sadece bunları yapın; bütün Bostanlı ve Bayraklı sahilini düzelttiniz. Dolgular, yeşil alanlar ve otoparklar yapıldı. Allah rızası için dört metrekarelik alana hiçbir şey yapmayın, olduğu gibi bırakın. İsteyen, hevesi olan su sporcusu da gider ama biz bunu anlattık, geçtik. Duvara anlattık sanki” sözlerini kullandı.
“Bayraklı sahilinde yapılan müdahale hatalı”
Bayraklı sahiline yapılan müdahaleleri de eleştiren Çelik, “Sahil kayalarla dolduruldu, yetmedi evleri su basıyor diye duvar çektiler. Şu anda Kordon’da da benzer bir uygulama yapılıyor. Şimdi de oraya duvar çektiler. O duvarın orayı koruyacağını düşünüyor musunuz? Bu projeyi yaparken bu durum akıllarına gelmedi mi? Bu konu ilk defa dile getiriliyor” dedi.
Bezirgan: Milli platform kurulmalı, kıyılar Büyükşehir’e devredilmeli
Meclis Üyesi Ali Berkan Bezirgan ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile ilgili dikkat çekici bir noktaya parmak bastı:
“Kıyılarımız, Büyükşehir Yasası ile büyükşehirlere devredilmeliydi, ancak şu an herhangi bir çalışma için mutlaka bakanlıktan izin alınması gerekiyor. Yeni yerlerde ‘milli denizcilik platformu’ oluşturulmalı. Bu yalnızca burası için değil, Eski Foça, Yeni Foça ve Urla gibi yerler için de önemli. Çünkü deprem anında ilk müdahaleyi denizciler yapıyor. İnsanlara ilk ulaşanlar balıkçılarımız ve denizcilerimizdir” diye belirtti.
“İzmir’e tekne satış ve teşhir alanı kazandırılmalı”
Bezirgan, İzmir’in denizcilik üretim potansiyeline vurgu yaparak şu çağrıyı yaptı:
“Ben İzmir’de teknelerin satış alanı olmasını çok isterim. Yakın zamanda bu imkan sağlanırsa, burada üretilen tekneler için de bir teşhir alanı oluşmuş olur” ifadelerini kullandı.
