İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik gerçekleştirilen son gözaltı operasyonları üzerine, hafta sonu etkinliklerini iptal eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ile görüşmek üzere Silivri Cezaevi’ne gitmek için İstanbul’a hareket etti. Özel, partisinin 1 Mayıs etkinliklerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
YetkinReport’a verdiği röportajda CHP lideri Özel, şu sözleri sarf etti;
“GÖZALTI DALGASI YÜRÜTÜLÜYORKEN FESTİVAL’DE BULUNMAM DOĞRU OLMAZDI”
“Manisa Belediyesini ilk kez biz kazandık. İlk defa Mesir Festivalini CHP’li bir belediye düzenliyor; bu vesileyle katılmayı çok önemsiyordum; 500 yıllık bir gelenek. Ancak, mevcut şartlar böyle bir katılımı engelledi; çocukluğumdan bu yana ilk kez Mesir Festivaline katılmayacak olmaktan dolayı üzgünüm. İstanbul’da yeni bir gözaltı dalgası yaşanırken festivale katılmamın doğru olmayacağına kanaat getirdim. Ayrıca yarın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Körfez Temizliği için dördüncü faz arıtma tesisinin açılışı ve temizleme gemileriyle ilgili bir inceleme ziyareti planlanmıştı; bunu da iptal etmek durumunda kaldık.”
“YÜZ YÜZE BİR DURUM DEĞERLENDİRMESİ YAPMAYI GEREKLİ GÖRDÜK”
Aslında Çarşamba günü Ekrem İmamoğlu ile bir görüşme planlamıştık. Toplantıda depremin etkilerini, Kanal İstanbul konusunu ve henüz kanıtlanamamış delil iddialarını ele alacaktık. Ancak Cumartesi sabahı yeni gözaltıların gerçekleşmesi üzerine, avukatlarımız aracılığıyla iletişimimizi sürdürmemize rağmen, yüz yüze bir değerlendirme yapma gereği hissettik.
1 MAYIS: NEDEN TAKSİM DEĞİL KADIKÖY?
İstanbul’da yoğun bir programımız olacak. Salı günü milletvekillerimizle birlikte [Zafer Partisi lideri] Sayın Ümit Özdağ’ın duruşmasında yer alacağız, Çarşamba günü ise Gençlik Kolları Başkanımız Cem Aydın’ın programına katılacağız.
Saraçhane’de bir hafta boyunca miting gerçekleştirdik. Ardından Anadolu’ya açıldık ve Maltepe mitinginin ardından Samsun, Yozgat, Ankara ve Mersin ile beş ile ulaştık. Çarşamba günü Kanal İstanbul bölgesinde, muhtemelen Bahçeşehir’de bir miting gerçekleştireceğiz.
1 Mayıs Perşembe günü gerçekleşecek. Eğer planlarımızda son dakikada bir değişiklik olmazsa, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile Kadıköy’de olmayı planlıyorum. Bunun yanı sıra CHP olarak Türk-İş mitingine de katılacağız. Eğer sendikalar Taksim isteğinde bulunsaydı, biz de Taksim derdik. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, İşçi Bayramı olarak kutlanmakta ve bu noktada bir siyasi partinin işçi sendikalarına müdahale etmesi doğru olmazdı. Bu yüzden Kadıköy tercih ettik.”
“GÖZALTILAR ARTIK CUMARTESİ SABAHI MI?”
İki hafta öncesinde yandaş medyada 100 kişinin gözaltına alınacağı bilgisi verildi; bu sayı sonra 50’ye düştü, sonuç olarak Cumartesi sabahı 53 gözaltı kararıyla karşılaştık. Belki de başka bir elli kişiyi daha hazırlıyorlardır.
Bu gözaltı operasyonlarının artık Cumartesi sabahları düzenlenebileceği düşüncesindeyim; piyasalara daha az etki etsin kaygısıyla hareket ediliyor.
“BU DÖRDÜNCÜ FAZ! DELİL BULAMADIKÇA DELİRİYORLAR”
Bu, gözaltı sürecinin dördüncü aşaması. İlk aşamada gizli tanıklarla delil üretmeye çalıştılar ancak bu tutmadı. İkinci aşamada AK Parti döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği yapmış ve şimdi bakanlık ihalelerine katılan müteahhitlerden tanık bulmaya çalıştılar. Üçüncü fazda, mevcut sanıklar üzerinde baskı, tehdit ve şantajla itiraf veya iftira almak amacıyla çeşitli yöntemler denediler. Özellikle, sağlık kontrolü yapıldığı görüntüsünü yaratarak, savcı karşısında avukatsız sorguladılar. Şimdi dördüncü aşamaya geçmiş durumdalar ve yeni 50 kişiyle denemelere devam edecekler. Delil bulamadıkça daha da çırpınıyorlar.”
“İMAMOĞLU’NUN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ DİLENMİYORUZ”
MHP liderine oldukça yakın bir kişinin ciddi iddialarda bulunduğu ve AK Parti cephesinin büyük bir tahrik altında hafif bir yalanlama yaptığı ancak bu yalanlamanın gerçek manada olmadığını biliyoruz. Kullanılan sert ifadeleri, hakaretleri ve ağır üslubu dikkatle takip ediyoruz.
“ADAYIMIZ HER KOŞULDA İMAMOĞLU”
Erken seçim konusunda benzer bir görüşteyiz. Türkiye’nin bir an önce seçime gitmesi gerektiğine inanıyoruz. İmamoğlu’nun adaylığı söz konusu olduğunda da aynı çizgideyiz. Cumhurbaşkanı adayımız, içeride ya da dışarıda olmaksızın, Ekrem İmamoğlu’dur. Kendisi geri adım atma lüksüne sahip değil; halk onu aday olarak görmekte ısrar ediyor. Biz geri adım atmıyoruz.
Bu konuda hükümetle tutuklu yargılama pazarlığı yapma iddiaları üzerine, biz daima tutuksuz yargılamaya ve duruşmaların canlı yayınlanmasına taraftarız. Dün Mersin’de Erdoğan’ı siyasi bir düelloya davet ettim, geleceğini düşünmesem de.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Herhangi bir pazarlık söz konusu değil. Gidip Erdoğan’dan erken bir seçim veya İmamoğlu’nun özgürlüğünü talep edecek durumda değilim. Demokrasinin, özgürlüğün pazarlığı olur mu? Üstüme düşeni yapıyorum; gerçekleri halka anlatmak adına şehir şehir, medyanın meydanlarında dolaşmaya devam edeceğim.”