MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, boykotla ilgili dikkat çekici bir açıklamada bulundu. Bahçeli, boykotun vatan ve millet sevgisiyle açıklanamayacağını belirterek ‘milli güvenlik tehdidi’ ifadesini kullandı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, son zamanlarda artan ‘boykot’ çağrılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli’nin açıklamalara yönelik görüşleri şöyle oldu:
Tarihsel birikimin üzerini örterek değil, onu omuzlayarak devletin ve milletin geleceğini savunan liderler, her devirde düşkünlüklerden uzak durabilen kişilerdir.
Tanıdık ve kolay olan yolları seçmek yerine, cesaretle yeni yollar açmayı göze alan, canla başla mücadele eden liderler her daim takdir edilmeye değerdir.
Bu niteliklere sahip olan merhum Alparslan Türkeş, Türk siyasetinde kendine has bir yer edinmiştir.
Aradan geçen 28 yıla rağmen, ona olan saygı ve sevgi kaybolmamış, aksine artarak devam etmiştir.
Türkeş’in bıraktığı miras, günümüzde Ülkücülerin kalplerini aydınlatmakta ve milleti kutlu hedeflere ulaşma konusunda motive etmektedir.
İnsanoğlu fanidir, ancak davalar baki kalır.
Hayatın sınırlı olmasına rağmen, yüksek idealleri taşımak fedakarlıkla mümkün olur; bu da yalnızca davaya gönülden bağlı olan insanların harcıdır.
Merhum Türkeş, öncelikli olarak dava ve gönül insanıdır.
Bu karakter özellikleri, ona devlette ve siyasette daha kararlı ve itibarlı bir duruş kazandırmıştır.
Türk milletinin, Türkiye’nin ve Türk Dünyası’nın özlemlerini adanmış bir mücadele azmiyle birleştirerek geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmuştur.
Kesin bir gerçek vardır ki, Türk-İslam ülküsünden beslenen Türk milliyetçiliği, Türkiye’nin umudu ve mazlum coğrafyaların uyanışının simgesidir.
Türkeş, karmaşık durumların içindeki basit çözümleri görebilen, karanlıkta ışığı gösteren ve sorunları fırsata dönüştüren bir liderdi.
Bugün de olduğu gibi, güçsüz bir azınlığın oligarşik taleplerini reddetmekte kararlılığını korumayı başarmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaset felsefesi, öncelikle ülkemin ve milletimin menfaatlerini gözetmekle şekillenmiştir.
Her şeyden önce, Türkiye ve Türk milletinin varlığı, birliği, güvenliği ve toplumsal huzuru esas alınmalıdır.
Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde devlete ve milli kurumlara karşı saldırgan bir muhalefet anlayışına rastlanmamıştır.
Sorumsuz bir siyasi duruşun, kendi ülkesine zarar vermesi milli güvenlik için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Esnafımıza yönelik boykot çağrısının arkasında, bir operasyona kalkışma amacı bulunmaktadır ve bu durum, vatanseverlikle açıklanamaz.
Türkeş’in mücadelesi gibi, biz de bugün aynı dirayetle devletin ve milletin yanındayız.
Son derece utanç verici bir siyasi muhalefetin amacı ise, Türkiye’nin çöküşüne hizmet etmektir.
Ancak Türk milleti, bu tür tuzaklara düşmeyecek ve cesaretle karşı duracaktır.
‘ÇOK DERİN HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAYACAKLAR’
Gözle görülür bir şekilde demokrasiyi savunan ancak düşman taktikleri uygulayan siyasi gruplar, derin bir hayal kırıklığı yaşayacaktır.
56 yıl önce nerede durduysak, bugün de aynı güçlenmiş fikir ve siyaset yapımızla aynı ideallerin peşindeyiz.
Türkeş’in idealleri ve siyasi anlayışı, Milliyetçi Hareket Partisi ile bütündür.
Bu duruma karşı imada bulunanların umutları ise boşa çıkacaktır.
Türkeş’in anısına bir saygı göstergesi olarak, 4 Nisan 2025 Cuma, “Türkiye Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı”nın yeni hizmet binası açılacaktır.
Bu etkinlik, bağlılığın, vefanın ve saygının bir yansımasıdır.
Bu vesileyle, Alparslan Türkeş başta olmak üzere tüm ülkücü şehitlerimizi rahmetle anıyor, manevi hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Cenab-ı Allah, hepsinden razı olsun, mekanları cennet, ruhları şad olsun.
