MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İmralı’nın 27 Şubat’ta DEM Parti heyeti aracılığıyla PKK’ya yaptığı silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı, tarihi bir dönüm noktasıdır. Milletimiz umuda dair bir beklenti içindedir. Bu beklentiyi hüsrana değil, neşeye dönüştürmek bizim elimizdedir” şeklinde konuştu. Bahçeli, “İmralı’nın çağrısında belirtildiği gibi silahlar terk edilmeli ve hızla kongre toplanarak PKK’nın tüm unsurlarının tasfiye edilmesi kararı uygulanmalıdır” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TÜRKGÜN gazetesine verdiği mülakatta önemli değerlendirmelerde bulundu. İşte Bahçeli’nin yapmış olduğu açıklamalar:
“Terörsüz bir Türkiye hedefimiz, inşallah gerçeğe dönüşmektedir. Türkiye, çok şükür ki milli birliğin güçlendirileceği ve barış ile huzurun kalıcı hale geleceği bir döneme girmiştir. Yeni bir siyasi ve toplumsal yaşam kendine bir zemin bulmaktadır.”
“MİLLETİMİZ UMUTLU BİR BEKLEYİŞ İÇERİSİNDEDİR”
İmralı’nın 27 Şubat’ta DEM Parti heyeti aracılığıyla PKK’ya yaptığı silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı tarihi bir dönüm noktasıdır. Milletimiz umut dolu bir bekleyiş içindedir. Bu beklentiyi hüsrana değil, sevinçle sonuçlandırmak bizim görevimizdir.
Hareket ederken, neyi nasıl yaparsak milletimizin yararına olacağını düşünmek durumundayız. Yol haritamızı bu doğrultuda hukuk, ahlak ve demokratik siyaset çerçevesinde belirleyerek iyi niyetle uygulamalıyız. Bu sayede yeni bir Türkiye ile, güvenli ve huzurlu bir yaşamı buluşturmak mümkün olacaktır.
Terörsüz bir Türkiye, demokrasinin güçlendiği bir Türkiye’yi de beraberinde getirecektir. Yeni bir dünya düzeninin şekillendiği bu dönemde, bu gelişmeyi Türkiye için bir fırsata dönüştürmek mümkündür.
Elbette terörsüz Türkiye’den rahatsız olanlar da sürecin içindedir. Terör ve bölücülükten elde edilen çıkarlarla süreci olumsuz etkilemek isteyen odaklar bulunmaktadır. Bu nedenle barış ve huzurun sağlanmasında herkesin sorumluluğu vardır. Bu çerçevede zamanında harekete geçmek ve sürece sahip çıkmak en önemli meseledir.
“İFTİRALARA KULAK ASMADAN KARARLI BİR TAVIR GÖSTERİLMESİ ŞART”
Başarı için dezenformasyonlara, tahriklere, yalan ve iftiralara kulak asmadan, kararlı bir duruş sergilemek şarttır. Toplumsal barışın güçlendirilmesi ve kutuplaşmanın azaltılması için siyasi liderlerin kapsayıcı bir dil kullanması gerekmektedir.
Kullanılacak dilin devletimizin bekasından, milli birlik ve beraberlikten, huzur ve barıştan yana olması, tahrikleri etkisiz hale getirecektir. İhtiyacımız olan, çatışmacı bir anlayış değil, uzlaşmayı öne çıkaran, ayrıştırıcı değil birleştirici, kavgacı değil barışçı ve kucaklayıcı bir tavırdır. Türkiye’yi ve Türk milletini geleceğe taşımak adına bir irade oluşturmak gerekir.
Öte yandan, TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin ve genel olarak siyasetin büyük bir çoğunluğu toplumsal uzlaşmaya yönelik bir mutabakata açıktır.
“PKK’NIN TÜM BİLEŞENLERİYLE TASFİYE KARARI HAYATA GEÇİRİLMELİ”
Terörsüz bir Türkiye, ülkenin barış içinde yeni bir siyasi ve sosyal yaşama kavuşmasını sağlayacak, bu aşamada demokratik siyaset kurumuna olan güveni artıracaktır. Şüphesiz büyük değişimler, fırsatlarla birlikte riskleri de barındırmakta ve bu nedenle pek çok dinamiğin dikkatlice yönetilmesi kaçınılmazdır.
Bu bağlamda, öncelikle İmralı’nın çağrısına uygun olarak silah bırakılmalı, hızlı bir şekilde kongre toplanarak PKK’nın tüm bileşenleriyle tasfiye edilme kararı hayata geçmelidir. Türkiye için tarihi bir fırsat olan PKK’nın silah bırakması ve fesih sürecinin başarılı olması için siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan yeni atılımlar gerçekleştirilmelidir. Bu sayede milli birliğimiz daha da güçlendirilmeli, toplumsal uzlaşı, adalet ve eşitlik esas alınmalıdır.
Bunu mümkün kılacak siyasi ve sosyal şartlar mevcuttur. Yönetim sistemimiz etkinlik ve esneklik sağlayacak özelliklere sahiptir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, siyasi ve toplumsal uzlaşmanın önemli olduğu bir yönetim biçimidir. Şartlara ve gelişmelere yanıt verebilen dinamik bir demokratik tercihtir. Güçlü bir devlet, güçlü yönetim ve demokratik istikrar, bu sistemin temel taşlarını oluşturmaktadır.