Bu yaz ülke genelinde sıcak hava dalgası etkisini artırarak devam ediyor. Özellikle Temmuz ayıyla birlikte sıcaklar yaşamı olumsuz etkiliyor. İstanbul’da nem oranı zaman zaman yüzde 100’e ulaşırken, vatandaşlar sıcaklıklardan dolayı zorlanıyor. Aşırı sıcaklarla birlikte yurt genelinde peş peşe depremler de yaşanıyor. Son olarak dün Çanakkale’nin Ezine ilçesinde 4.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Herhangi bir olumsuz durum yaşanmasa da, bu depremler sonrası “Aşırı sıcaklar depremi tetikleyebilir mi?” soruları gündeme gelmeye devam ediyor.
Konusuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Okyan Tüysüz, Habertürk’ten Mesut Yar’ın sorularını yanıtladı:
“OLAĞAN DIŞI BİR DURUM YOK”
Türkiye’de 485 bilinen fay hattı bulunuyor, en azından 500’ün üzerinde fay hattı olduğu tahmin ediliyor. Bu faylardan birinin deprem üretmesi durumunda ülkede deprem etkinliği devam ediyor. Bu sebeple herhangi olağan dışı bir durum olmadığını belirtmek gerekir. Özellikle 4-5 büyüklüğünde depremler herhangi bir zaman meydana gelebilir ve bunun anlamını değiştirmek doğru olmaz.
“AŞIRI SICAKLAR DEPREMİ TETİKLEMEZ”
Deprem ile sıcaklık arasında doğrudan bir ilişki olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Okyan Tüysüz, 6 Şubat’taki depremin Şubat ayında kar yağarken meydana geldiğini hatırlattı. Bu nedenle sıcaklıkların, soğuklukların veya diğer meteorolojik olayların depremle bir ilişkisinin olmadığını söyledi. Meteorolojik olaylar ve deprem, özellikle sıcaklık gibi unsurlar arasında bir bağlantı bulunmamaktadır.
“BU TÜR DEPREMLER DEVAM EDECEKTİR”
2023 Şubat depreminden sonra Doğu Anadolu’da uzun süreli bir deprem etkinliği devam ediyor. Bu bölgede hala muhtelif depremler ve artçı sarsıntılar meydana gelmekte. Bu nedenle söz konusu depremlerin devam edeceği belirtilmekte. Ege bölgesi, bugünkü deprem de dahil olmak üzere dünyanın en sık deprem yaşanan bölgelerinden biri konumunda. Bu bölgede büyük depremler olmasa da sık sık depremler meydana gelmektedir.
“MARMARA VE BİNGÖL YEDİSU’YA DİKKAT”
Özellikle Marmara ve Bingöl Yedisu gibi bölgelerde büyük bir deprem beklentisi bulunmaktadır. Bu bölgelerde artık her an herhangi bir zamanda büyük çapta depremler meydana gelebilir. Maalesef, toplum olarak, birey olarak veya idare olarak depreme hazır olmadığımız gerçeğiyle yüzleşmek gerekmektedir.