Ahmet Büyükgümüş’ün katılımıyla gerçekleştirilen programda, şu önemli soruların yanıtları tartışılacak:
AK Parti’nin 23 Şubat sonrası hedefleri neler?
AK Parti’nin 2028 vizyonunda neler bulunuyor?
31 Mart seçim sonuçlarının değerlendirilmesi yeterli mi?
İBB soruşturması ve İmamoğlu’nun tutuklanmasının siyasi dengelere etkisi nedir?
CHP’nin oy oranında bir artış var mı? Varsa bu durum AK Parti’yi nasıl etkiliyor?
Sokağın nabzı, Genel Merkezden nasıl değerlendiriliyor?
Ahmet Büyükgümüş’ün görüşlerinden öne çıkan başlıklar;
Parti içerisinde genç bir yüz olarak yer alıyorsunuz. Sizin ve sizin gibi isimlerin bu görevlere gelmesi AK Parti için ne anlama geliyor?
Başlayalım. Mehmet Bey, sizin de belirttiğiniz üzere, 23 Şubat’taki kongrenin ardından yapılan görev dağılımıyla teşkilat başkanı olarak atandık ve çalışmalarımıza hızla girdik.
Sayın Cumhurbaşkanımızın her zaman vurguladığı gibi, biz gençleri yedek kulübesinde değil, sahada aktif rol alacak oyuncular olarak değerlendiriyoruz. AK Parti’nin gençlerle birlikte geleceğe taşıdığı bir siyasi vizyonu var. Gittikçe artan bir şekilde gençlerle beraber bu yolculuğa çıkıyoruz.
Ben AK Parti kurulduğunda 11 yaşındaydım ve bugünkü görevimi yürütmekteyim. Partimizin kuruluşunda yer alan isimler de merkez yürütme kurulumuzda bulunuyor. Bu noktada değişim, partimizin bir geleneği olmuştur. Hem hafızayı koruyoruz hem de gençlerin dinamizmini ve yeni fikirlerini AK Parti çatısı altında harmanlıyoruz. Bu yaklaşım sadece Genel Merkez ile sınırlı kalmıyor; ben tüm 81 il teşkilatımızla sürekli olarak çeşitli etkinliklerde bir araya geliyorum.
Örneğin, dün Batman ve Diyarbakır’da verimli programlar gerçekleştirdik. Orada, il başkan yardımcılarımız ve il başkanlarımızla bir araya geldiğimde, geçmişte gençlik kollarında birlikte çalıştığımız anılarımızı paylaşıyoruz. Böylece AK Parti, kendi kadrolarını bünyesinden yetiştirerek geleceğe taşımış olmaktadır. Bu durum, hafızayı temsil eden ve gençlik dinamizmini bir araya getirerek toplumsal dinamizmi güçlü bir şekilde sergileme imkanı sunuyor.
İkincisi, günümüzde belediye başkanlıkları, milletvekilliği ve bakanlık pozisyonlarında AK Parti’nin tabanından gelen genç isimler görev almaktadır. Böyle bir yapı, sandık başında emek veren bir kadrolarla sizlere siyasette ve millete hizmet etme fırsatı sunmaktadır.
Bu durum, partimizin büyük bir gücü ve bunun sürdürülmesi adına teşkilat biriminin çalışmaları önem arz etmektedir. Gerçekten, üniversiteden mezun olup buraya katılan, parti çalışmaları için koşturan genç kardeşlerimizin enerjisi ve heyecanı, politikalarımıza katkı sağlamak amacıyla büyük bir gayretle çalışıyoruz.
Bu parti çatısı altında yer almak ve bu davaya hizmet etmek büyük bir nasiptir ve gençliğimizi AK Gençlik’te geçirdiğimiz için ayrıca minnettarım. AK Parti’de Gençlik Kolları Başkanlığı da yaptım.
Şimdi, teşkilat mensuplarımızdan bahsedelim. Partimizin toplam 11.3 milyon üyesi bulunmaktadır. Bu sayının yanı sıra her kademede, yani ana kademe, kadın kolları ve gençlik kollarında, sahada hummalı bir şekilde çalışan 100 bin gönüllü kardeşimiz vardır. Bu ekip, topluma hizmet etmek ve partisinin ideolojisini taşıma gayretindedir.
Her gün sahada bulunan bu 100 bin gönüllü, profesyonel bir ekip gibi çalışmalarını yürütmektedir. Toplumsal talepleri, önerileri ve şikayetleri parti teşkilatı aracılığıyla siyasete dönüştürerek kamuoyu ile buluşturmaktadır. Bu süreci en iyi şekilde yönetmek ve yönlendirmek, sahadaki kardeşlerimizle birlikte olmayı gerektiriyor.
Parti teşkilatlarımızda, bir davamız olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Biz büyük ve güçlü bir Türkiye inşa etme hedefindeyiz ve bu büyük hedefin hangi seçimleri kazanmakla ilgili olduğu bizim açımızdan bir araçtır. Milletimizin desteğini alarak ülkemizi geliştirecek projeleri hayata geçireceğiz.
Büyük ve güçlü Türkiye’de daha adil bir dünya için öncülük etmeyi amaçlıyoruz. Teşkilat başkanı olarak, mahalle başkanlarımızla birlikte bir hiyerarşi olmadığını anlamalıyız. Ben gittiğim her mahallede orada o mahalle başkanına danışırım, onun rehberliğinde hangi evleri ziyaret edeceğimizi ve esnafı dolaşacağımızı belirlerim. Bu alışkanlık ve kültürle siyaset yaparak davamızı ve partimizi yüceltmeye çalışıyoruz.
Bu nedenle AK Parti’de hiçbir zaman koltuk mücadelesi yaşanmamaktadır. Her kes bilir ki bu görev getirildiği andan itibaren o yere bir anlam yüklemektedir. Görev değiştiğinde bile taşınacak olgu ve hizmet devam edecektir. Milletle kurduğumuz güçlü bağ, bizi en kıymetli kılmaktadır. Ayrıca, başımızda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi teşkilatçılığı ön planda olan bir lider var.
Kendisi, bu yolculukta bizim için hem zorlayıcı hem de kolaylaştırıcı bir lider olmuştur. Her zaman katıldığım programlarda bunu dikkatle paylaşıyorum. Benim dedem de Milli Selamet Partisi’nin Beyoğlu’ndaki ilk üyelerindendi.
Cumhurbaşkanımız ise o dönemler gençlik kolları başkanıydı. Siyasetin temellerini atan bir liderle çalışmak, büyük bir avantajdır.
