ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Başkan Yardımcısı James David Vance’in eşi Usha Vance’in de bulunduğu bir heyetin, Grönland’ı ziyaret etme planları üzerine gelişmeler yaşandı.
Grönlandlı yetkililer, ABD heyetinin yapmayı planladığı ziyarete dair değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı.
ZİYARETİN “ZARARSIZ” OLDUĞU DÜŞÜNÜLEMEZ
Usha Vance’in, 27-29 Mart tarihleri arasında heyetiyle birlikte Grönland’a gerçekleştireceği ziyareti açıklaması, ada genelinde reaksiyonlara yol açtı.
Grönland’ın ulusal gazetesi Sermitsiaq’a göre, Başbakan Mute Bourup Egede, Usha Vance’in gerçekleştireceği ziyaretin “zararsız” olduğu düşüncesine katılmadığını ifade etti.
ZİYARETİN AMACINA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME
Egede, ABD ile ikili ilişkilerin, eski Başkan Donald Trump döneminde önemli ölçüde değiştiğini ve bu ziyaretleri “provokasyon” olarak adlandırdığını belirtti.
Waltz’ın gerçekleştireceği ziyaretin asıl amacının “Grönland’a güç göstermek” olduğu iddialarında bulundu.
GRÖNLAND’A TAKVİYE KUVVET
Danimarka merkezli “DR” kaynaklı verilere göre, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, ABD’nin ziyaretinin yalnızca kamuoyuna yapılan açıklamalarla sınırlı değerlendirilemeyeceğini vurguladı.
Danimarka, Grönland’daki güvenlik önlemlerini artırmak amacıyla harekete geçti. Danimarka Ulusal Polisi Sözcüsü Rene Gyldensten, Grönland’a takviye polis kuvvetlerinin gönderildiğini duyurdu.
Gönderilen takviye kuvvetlerin sayısı hakkında ayrıntılı bilgi vermeyen Gyldensten, bu tür uygulamaların resmi ziyaretler esnasında izlenen rutin bir prosedür olduğunu aktardı.
TRUMP’IN ‘GRÖNLAND’ PLANI
Donald Trump, görevi devralmasından bu yana Grönland’ı ABD’nin ulusal ve ekonomik çıkarları doğrultusunda satın alma isteğini sık sık dile getiriyor.
23 Aralık 2024 itibarıyla, Grönland’ın ABD kontrolünde olması gerektiğini savunan Trump, Ada’nın mülkiyeti ve kontrolünün “mutlak zorunluluk” olduğunu belirtmişti.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile 13 Mart’ta gerçekleştirdiği basın toplantısında Trump, “(Grönland’ın ABD tarafından ilhakı) Bence bu gerçekleşecek. Bu konuda bir anlaşma yapmak zorundayız ve Danimarka bunu yapamıyor.” diyerek Danimarka ile bu konunun görüşüldüğünü, ulusal güvenlik açısından buna ihtiyaç duyduklarını ifade etmişti.