Yeni anayasa tartışmaları gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, 27 Mayıs darbesi ile ilgili yaptığı paylaşımda Türkiye’nin darbecilik kötülüğünden sonsuza kadar kurtulması ve 12 Eylül darbesinin izlerinin tümden silinmesi için yeni bir anayasanın yapılmasının mecburiyet haline geldiğini belirtti.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Uçum, cumhuriyet tarihimizde halk düşmanı olarak nitelendirilen 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından yaşananları sıralayarak şunları kaydetti:
– Tarihe kara leke olarak geçen ve uydurma suçlara dayanan Yassıada yargılamaları sonucu Başbakan Menderes ile Bakanlar Zorlu ve Polatkan idam edildi, birçok kişi ceza aldı.
– Suç ve cezaların geriye yürümeyeceği ilkesi ihlal edilerek hukuk skandalları yaşandı: 65 yaşından büyük kişilere idam cezası verilemeyeceğine ilişkin hüküm değiştirilip geriye yürütülerek Celal Bayar’a idam cezası verildi. Anayasal düzeni ihlal suçunu düzenleyen maddeye ilave bir suç eklenip yüzlerce insana ceza verildi. Suçlamaların uydurma olması bir yana, ceza hukuku ilkelerine uyulmadı.
– Ordudan 235’i general/amiral olmak üzere binlerce subay tasfiye edilerek, Milli Ordunun Abd/Nato’ya teslim edilmesi süreci başlatıldı.
– Tasfiye edilen ordu mensuplarına yapılacak emeklilik toptan ödemesi ve bağlanacak aylıklar için Abd’nin verdiği hibe kabul edildi.
– Ordu, çeşitli kurumlarla ve yapılaşmalarla ekonomik ve sosyal açıdan güçlendirilip, millete/topluma kapalı ama Abd-Nato etkisine açık bir yapıya dönüştürüldü. Böylece izleyen yıllarda gerek duyulması halinde Abd-Nato darbeciliği için uygun ordu yapıları oluşturuldu.
– İç Hizmet Kanunu kabul edilerek sonraki darbelerin “kanuni darbe” görüntüsüne sahip olmasının dayanağı oluşturuldu.
– 1961 Anayasasında vesayet kurumları olarak Milli Güvenlik Kurumu ve Anayasa Mahkemesi düzenlendi. Böylece bürokratik kurumsal egemenlik anayasal temellere oturtuldu.
Daha birçok hukuksuzluk ve zulmün yaşandığı 27 Mayıs darbe dönemi, Türkiye’nin sonraki yıllarda karşılaştığı sorunların kaynağı haline geldi.
Türkiye’nin bu kötülükten kurtulması ve 12 Eylül darbesinin izlerinin silinmesi için yeni bir anayasa yapılmasının mecburiyet olduğunu belirten Uçum, TBMM’nin 28. Döneminde ülkemizin sivil, yenilikçi, demokratik, özgürlükçü, kapsayıcı bir anayasa oluşturmasının beklentilerden biri olduğunu ifade etti. Yeni anayasanın Meclis’te 400 ve üzeri oyla kabul edilmesi halinde dahi referanduma sunulması ve halkın onayıyla yürürlüğe girmesinin Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına ve Türkiye Yüzyılına yakışan bir hamle olacağını vurguladı.