SON DAKİKA HABERİ: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
CHP lideri Özgür Özel’in skandala sebep olan darbe imasına yanıt veren Bahçeli, “Mısır örneği vermesi densizlik ve gaflettir. Hakkında başlatılan soruşturma da son derece yerindedir. Hayırdır Özgür Bey, darbe mi düşünüyorsun? Sandıkla başaramadığını silahların gölgesinde mi planlıyorsun? Bu dili kullanmak sakıncalıdır ve yanlıştır. Böyle bir demokrasi anlayışı ve özgürlük bağlılığı olamaz.” diyerek tepki gösterdi.
Bahçeli’nin toplantısında vurguladığı temel noktalar:
Bu haftaki Meclis grup toplantısının açılışında, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bugün toplantımızı takip eden, yurt içinden ve yurt dışından olan vatandaşlarımıza, kültürel coğrafyamızda onurlu bir yaşam mücadelesi veren kardeşlerimize teşekkürlerimi sunuyorum.
ŞEHİTLERE TAZİYE MESAJI
Ne yazık ki, 6 Temmuz 2025 tarihli üzücü bir olayın haberini aldık. Pençe-Kilit Harekâtı Bölgesi’nde, teröristlerin kullandığı bir mağarada yürütülen arama-tarama faaliyetleri sırasında metan gazı zehirlenmesi sonucu 12 kahraman askerimiz şehit oldu. Tüm milletimizin paylaştığı bu derin acı için Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, şehitlerimizin ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve aziz milletimize baş sağlığı iletiyorum. Halen tedavi gören kahramanlarımızı da acil şifalarla anıyorum.
Terörsüz Türkiye hedefine giden yolda önemli gelişmeler yaşanırken, bu acı olayın bazı çevrelerce istismar edilmesini sinsi bir fırsatçılık olarak değerlendiriyorum. Türkiye tarihi bir dönüm noktası yaşarken, iç ve dış kaynaklı provokasyonların varlığını göz ardı etmiyoruz. Terörsüz Türkiye adımları kararlılıkla atıldıkça, gizlendiği yerden çıkmaya çalışan fitne gruplarının planlarını bozmak için teyakkuz halindeyiz.
ORMAN YANGINLARI
Orman yangınları maalesef milletimizi derinden yaralamaktadır. İzmir’in Çeşme, Ödemiş, Seferihisar, Foça ve Aliağa ile Antalya’daki yangınlar ciddi kayıplara yol açmıştır. İzmir’deki yangınların elektrik hatlarından kaynaklandığı düşüncüsü, valilik tarafından da ifade edilmiştir.
Bu yangınların bahane edilerek, terörsüz Türkiye hedefini baltalayanlar, yalan ve iftiralarla ülkemizin huzurunu bozmaya çalışmaktadır. Tüm olasılıkları göz önünde bulundurmak, stratejik düşünmenin bir gereğidir. Ancak orman yangınlarını suistimal ederek gerginliği artırmak, en hafif tabirle utanmazlıktır.
Yangınların elektrik hatları kaynaklı olduğu tespit edildiyse;
- TEDAŞ’ın elektrik hatlarını işleten özel şirketleri düzenli bir şekilde denetleyip denetlemediği,
- Bu şirketlerin sözleşmelere uyup uymadığı,
- Elektrik hatlarının zamanında bakımının yapılmış olup olmadığının açığa kavuşturulması gerektiği,
- İhmal ve kayıtsızlık gösterenlere gereken yaptırımların derhal uygulanmasının önem taşıdığı belirtilmelidir.
Aynı zamanda, birbirinden uzakta birçok yangının çıkması da dikkate alınmalıdır. Devletimiz, bütün kurumlarıyla ve tüm imkanlarıyla yangınlarla mücadele etmektedir. Yangınları söndürmek için hayatını risk eden tüm ekiplere teşekkür ediyorum. Yangınlarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyor, tedavi görenlere şifa niyaz ediyorum. Yaralarımız zamanla sarılacak ve kayıplar inşallah telafi edilecektir.
Ormanlık alanlarda herkesin dikkatli olması, ateş yakmaktan ve pervasızca sigara izmariti atılmasından kaçınması, vatan ve vicdan görevidir.
CHP’Lİ BELEDİYELER RÜŞVET BATAĞINA SAPLANDI!
Uzun bir süredir üzerinde durduğumuz “Temiz siyaset, temiz toplum, temiz yönetim” hedefi artık ertelenemez bir gereklilik haline gelmiştir. Siyasi arenanın arınması için ciddi bir değişim gerekmektedir. Ancak, mahalli yönetimlerin durumu oldukça vahimdir.
Milletin güvenini suistimal eden CHP’nin yönetimi altındaki belediyelerin yolsuzluk ve rüşvet batağına saplandığı görülmektedir. Bu durum, demokrasinin ve milletin iradesinin çiğnenmesi anlamına gelmektedir. CHP’nin Adana, Antalya Büyükşehir ve Adıyaman belediyeleri, yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonucu ciddi suçlamalarla karşı karşıya kalmıştır.
1990’larda yaşanan İSKİ skandalının çok daha büyüğünün, mevcut CHP yönetimini sarması dikkate değerdir. Asıl mesele, bu durumun adalet ve hukukla nasıl bağdaştırılacağıdır. Herhangi bir kişi suçsuz sayılmadığı sürece, CHP yöneticileri ve belediye başkanlarının üzerindeki suçlamaların hayata geçirilip geçirilmeyeceği önemlidir. Eğer gerçekleri ifade edemeyenler suistimallerine devam ederse bunun bedeli ağır olacaktır.
Bu türden gelişmeler, Türkiye’nin adalet ve sosyal varlığını tehdit eden bir boşluğa yol açmaktadır. Herkesin bilmesi gerekir ki adaletin önünde kimse ayrıcalıklı olamaz, suçluluğu mahkeme kararıyla tespit edilene kadar kimse suçlu sayılamaz.
CHP’Lİ BELEDİYELER RÜŞVET BATAĞINA SAPLANDI!
Özgür Özel’in rüşvet iddiaları konusunda savunma yapmak yerine, suçlamaları gündeme getirerek kamuoyunu saptırmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu noktada, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve yargı süreçlerinin hızlandırılması elzemdir. Adli süreçlerin uzaması sosyal sorunları artırabilir.
Bu nedenle, yargının hızlı işleyişi sağlanmalı ve suçlu ile masum en kısa sürede belirlenmelidir. Ayrıca, çürüyen yapılar içinde gerçeklerin ortaya çıkmasına olanak tanınmalıdır. CHP Genel Başkanı’nın yaptığı açıklamaların gerçeği yansıtmadığı anlaşılmaktadır.
ÖZGÜR ÖZEL’İN SKANDAL MİSIR ÖRNEKLİ DARBE İMASI!
Özgür Özel’in kullandığı dil ve yaptığı açıklamalar, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğunu unutmak anlamına gelmektedir. Bu türden ifadelerin sadece bir huzursuzluk ve suçluluk psikolojisi olduğunu belirtmek gerekir. Özgür Özel’in darbe imasına da hiç hoş olmayan bir tepki gösterilmektedir. Hakkında başlatılan soruşturma da yerinde bir karar olmuştur.
Özgür Bey, her şeyin bir bedeli vardır. Eğer sokaklara çıkmayı düşünüyorsanız, bunun sorumluluğunu almak zorunda olacaksınız. Barış ortamını bozan her türlü davranış, toplumda derin yaralar açar.
Türk milletinin iradesine saygı duymakla yükümlüsünüz. Unutmayın ki, kriz anlarında gerilim yaratmaya çalışmanın bedeli ağır olabilir. Merhum şair Necip Fazıl Kısakürek’in “Kaldırımlar” isimli şiiri bu durumu ifade eder niteliktedir.
“HAYIRDIR ÖZGÜR BEY DARBE Mİ DÜŞÜNÜYORSUN?”
Kanaatimce, Özgür Bey’in tutumunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiği ortadadır. Kendisinin darbe düşüncesi barındırıyor olması, demokratik değerlere bir saldırıdır. Bu dil, sağduyudan uzak ve tahrik edicidir.
Özgür Özel’in suçlamalara verdiği yanıtlar, soru işaretlerini artırmaktadır. Sandık ve demokrasiyle yapamadığını silahların gölgesinde mi planlıyorsun? Bu dil, anti demokratik ve tereddütlüdür.
Bu nedenle, siyasette etik ve ahlak anlayışının korunması gerekmektedir. Gerçeklerle savaşmak yerine, her zaman adalet ve hukuka bağlılığı öncelik haline getirmeliyiz.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN HER DAİM YANINDAYIZ”
Terörsüz bir Türkiye, barış ve kardeşliğimizin anahtarı olacaktır. Devletin başı bu hedefi gerçekleştirmekle mükelleftir. Bu sebeple, Cumhurbaşkanımızın her daim yanında olmayı sürdüreceğiz.
Özgür Özel’in CHP programına uymaya davet edildiği bildirilmektedir. Rüşvet skandalları sonrası tüm başkanların Ankara’ya çağırıldığı da kaydedilmiştir.